Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht yok.
4- İsa ÇULHACI (Hatay) 51 yaş, göğüs ağrısı, ht yok.
5- Sevgi
Arkadaşlar Rt yapalım Yardım İçin
AİLESİNDEN HABER ALAMAYANLAR BU LİSTEYİ KONTROL EDİP BULUNANLAR BANA DÖNÜŞ YAPSINLAR ⚠️🚨‼️🚨⚠️
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK
DÜNDEN SESLER: YAKARIŞ II
Bir gün olur, elbette eski beğler dirilir;
Yine kılıç kuşanır tarihteki paşalar.
Yine şanlar alınıp nice canlar verilir,
Yiğit akınımızdan yine dünya şaşalar.
“Türk tarihi” denen kahramanlık şiirini
Yeniden yazmak için harcayacağın kandır.
Mısraların içinde en güzel ve derini
Batıda “Niğbolu””, doğuda
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, 21.si düzenlenen Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları harika geçti. 16 şair katıldı: Adnan Özer, Ali Ural, Ali Ayçil, Aziz Nazmi Şakir, Celal Fedai, Çiğdem Sezer, Ercan Yılmaz, Haşim Hemdem, İnqilab İsaq, Kadir Korkut, Kenan Göçer, Meryem Kılıç, Mustafa Muharrem, Nilüfer Altınkaya, Yılmaz Daşçıoğlu ve Zeynep Arkan. Sakarya Üniversitesi kampüsündeki ve Taraklı'daki programlara katılabildim. Programlar çok iyiydi. Özellikle Taraklı programı harikaydı. Kendi adıma şair arkadaşlarımı görmek ve yeni dostluklar kurmak sevindiriciydi.
Şiirveserlerin şiire duyarlığını artırdı, yazma ve okuma isteğini canlı tuttu diyebilirim. Her il de buna benzer festivaller yapsa ne iyi olur?
Adı Kavuşmak Olsun
Son kötü gündü belki dün,
Yada yarın en güzel olan gün.
Umayım! bu havada bir şey var bugün
Dün ile yarın arasında bugün
Huzur ile biz arasındaki madeni para değerindeki hüzün.
Çekip alsalar bizi bu zamandan,
Derdin, ekmeğin zincirlerinden kurtarsalar,
Güllerin en kırmızı, papatyaların en beyaz olduğu günlere bıraksalar.
Neşeden eksik kalmasın
Habbab b. Eret (ra)
https://1000kitap.com/kitap/peygamberin-s-a-v-genc-arkadaslari-mekke-gencleri--267192
Habbab'ın acı öyküsü Peygamberimiz (sav)'e henüz peygamberlik vazifesi verilmeden Kısa bir süre önce yaşanmıştı.
Temim kabilesindendi. Mekke'ye köle pazarına getirildi. Mekke'nin zengin kadınlarından Ümmü enmar, okuma yazma bildiği ve Demircilik sanatında pek Mahir olduğu için Habbab'ı Çok paraya satın aldı. Kısa bir süre içinde Mekke ve civarında en tanınmış Kılıç Ustası oldu.
Müslüman olduğunda henüz 15-16 yaşlarında bir gençti.
O nun Müslüman olduğunu öğrenen Ümmü Enmar Demir atölyesinde ateşin içinde kıpkırmızı kesilmiş bir demir çubukla habbabın başına vurdu. Kızgın demir çubuğun harareti Habbab'ın saçlarını tutuşturmuş ve yüzünü gözünü dağlamıştı.
As bin vail ondan Kılıç almış borcunu ödememişti. Borcunu istemeye gittiğinde onunla arasında yaşadıkları neticesinde Meryem suresi 77. 78. 79. ayetler indi.
Habbab okuma yazma bildiği için yeni gelen ayetleri yazar yeni Müslümanlara ezberletip öğretirdi.
Halife Ömer(ra) Habbab'ın İslam'ın ilk devirlerinde çektiği acı ve ızdırapları her zaman ibretle anlatırdı.
En çok işkence gören sahabilerden biri olarak kendisine yapılan zalimliklerin izlerini hayatı boyunca vücudunda taşıdı.
Ümmü enmar ilerleyen yıllarda bir baş ağrısı illetine tutuldu. Bundan kurtulmak için Habbab'a giderek başını dağlattı.