Yalan söylüyor bu çoçuk.....
Çocuğunuz bu süreçte hayali olanın imkanlarını ve sınırlarını keşfeder artık kafasında imgelerle oynayabilir gerçek bir deformeyi de kendi istekleri doğrultusunda şekillendirebilir Bu sebepten dolayı da abartma ve kendisini büyük gösterme olabilir Hatta Yalanlar Bile söyleyebilir ben şunu şunu yaptım ben kelebek yedim vb ... Doğru olmasada herşeyi ben yaptım en mükemmeli benim bu onun yetişkinlikteki adımlarını oluşturur. Bu dönemi iyi bir şekilde atlatamamış ebeveynler. Büyüklenmeci davranışlar ona yetişkinlikte devam eder. Çünkü herşeyi mükemmel yapıştır hataları kabul etmezler ve hatasını kabul edip telafi etmeye çalışmazlar belkide herkes gibi hatalar yapabilir inanışını yok sayarlar iletişim odaklı olmaktan kaçmaya çalışırlar ben söylemeden beni anlasın diye hareket edebilirler
(Alıntı değildir:Çocuğum önemli diyorsak mutlaka önemli bir alıntı oldu)
03.06/Fakat Asla Ümitsizliği Değil...
Merhaba güzel sevgilim :). Nasılsın? Bak bizim günlerimiz başladı. Bugünü hatırlıyor musun? İki sene önce bugün yaşadıklarımızı hatırlıyor musun? Ben unutmuyorum. Tır parkını hatırlıyor musun sevgili? Dere kenarını hatırlıyor musun, orada annenle telefonda konuştuğunu hatırlıyor musun? Teyzenlere yakın olduğunu söylemiştin, o yüzden oranın uygun
"Göğsümde uyuya kalan bir kelebek kadar
Masumum seni severken, Bir kelebek kadar heyecanlı , bir kuş kadar soluk soluğa ,
Gökyüzünden gecenin tam ortasına
Çizgi çekmek gibi ... Korkusuzca ."
Virane olmuş kalbime ne yaptın? Bir
Bak! Divane aşkım ne yaptın?
Alışkanlığın ipeğinde rahat uyuyordum
Kelebek gibi kanadıma ne yaptın?
Gözünün kadehinden daha içmeden sarhoş oldum
Meyhanem sarhoş oldu ne yaptın?
Omzuma yaslanmaya değmez miydim?
Omuzlarımın hasretine ne yaptın?
Beni yordun kendinde yorgun gittin
Ey yolcu! Evime ne yaptın?
Gözyaşlarının yağmurundan dünyam ıslandı
Yuvamın çatısına ne yaptın?
Düşlere dalıp gittiğim
Çiçek bahçelerinde
Kelebek misali
Göz kırpan gözlerin...
Gözlerin diyorum
Ne siyah,
Ne kahve,
Alacalı olan
Bir bakışla hücrelerin
Her zerresini
Harekete geçiren
Hırçın ırmaklar gibi çağlayan gözlerin...
Koşuşan iki ateş gibi konuşmuştuk İki küçük geveze gece sineğiydik Düşlerimiz el ele tutuşmuştu, El ele tutuşmuş iki kelebek gibi. Gidecektik, kaçacaktık buralardan Uzak ülkeler düşlemiştik. Büyük gemiler yüzmüştü ruhumuzda Ben Işıl'ın yelkenini üflememiştim Bensiz uzaklara gitmesin diye Pirinç taneleri savurmuştuk havaya, Grapon kağıtları, konfetiler... Fener alayı geçmişti gözlerimden Işıl sevinçle alkışlamıştı.