KABUSNAME... Cahilin övdüğü işten sakın Ey oğul! Seni akıllı kişiler övsün, cahil kişiler övmesin. Çünkü akıllılar ileri gelenlerdir, cahiller ayak takımıdır. Bu iki grup birbirinin zıttıdır. Akıllının bilgilice işini cahil beğenmese gerek, cahilin bilgisizce işini akıllı zaten hiç beğenmez. Çünkü akıllı olan kendi mizacına uygun olarak bilgilice iş görür, seni onun için beğenir; cahil de kendi mizacına uygun olarak iş görür, seni onun için över. Cahilin övdüğü işten sakınmak gerek, tâ ki akıllıların eğlencesi olmayasın; çünkü sıradan kişilerin katında övülen insan, ileri gelenlere maskara olur. Kimseyi incitme. Birisi seni incitse de sen onu incitme, büyüklüğün nişanı budur. Tecrübeli, şefkatli dostların sana öğüt verirlerse, öğütlerine kulak ver. Öğüt veren böylesi dostların yanına yalnız olarak git ve öğütlerinden nasibini al. Çünkü faydalı öğüt yalnızken verilir, halk arasında öğüt kulağa girmez olur, hem de sitem gibi olur.
Kabusnâme, 1082 yılında Kûhistan sultanı İskender bin Kavuş tarafından Farsça olarak kaleme alınır. Muhatap, oğlu Gilan Şahtır, fakat aradan dokuz yüz yıl geçmiş olmasına rağmen öğütler hâlen canlılığını devam ettirir. Tarih boyu pek çok padişah, sultan ve devlet başkanı tarafından birçok dünya diline çevrilir, birçok edebî, tarihî ve ahlâkî
Reklam
Feyyaz Kandemir yazdı: "Kabusnâme: Anadolu Beyliklerine Saray Kültürünü Aşılayan Kitap" edebifikir.com/kitap/kabusname...
“Ey oğul! İsraf ihtiyaca değil, boşa harcanan şeydir İsraf yalnız parada değil; sözde, sohbette, yemekte, her işte kötüdür İsraf teni eritir, canı daraltır ve diri insanı öldürür Kandilin yağı ölçülü olursa idareli yanar, çok konursa alev fitile boğulur ve söner” Kâbusname
"Ahmağa verilecek en güzel cevap ancak susmaktır." Kabusname
"Çorak yere tohum eken ürün alamaz." Kabusname
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.