Sung Eyaletinden Yang-li Hua-tzu, orta yaşta hafıza kaybından mustaripti. Sabah aldığı her şeyi akşama doğru unutmuş, akşam verdiği her şeyi ise ertesi sabah unutmuştu. Dışarıda yürümeyi unuttu; içeride oturmayı unuttu. Herhangi bir anda, az önce olup bitenleri hatırlamıyordu; ve bir süre sonra o sırada ne olduğunu bile hatırlayamadı. Bütün ailesi
Karar Vermenin Bilgeliği
✨🌾✨🍵✨📚✨ Çin düşünürü Lao Tzu bu öyküyü çok sever sık sık anlatırmış; Bir köyde bir yaşlı bir adam varmış… Çok fakir… Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki kral bile onu kıskanırmış. Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için… Bir dost. İnsan dostunu
Reklam
Müslüman Ailelere Dünyayı kurtaramıyorsanız bari evinizi kurtarın! Suriye’yi, Filistin’i, Doğu Türkistan’ı, Arakan’ı kurtaramıyorsanız bari kendi evlerinizi kurtarın! Oradaki mazlum çocuklar için bir şeyler yapamıyorsanız bari kendi çocuklarınız için bir şeyler yapın! Ailenizi ve evinizi ihmal etmeyin! Sakın unutmayın! Evde yaptığınız her
bir yerlerde, içimde bir yerlerde bir şeylerin kayıp gidişini hissediyorum. sabah çıkıp gece girdiğim yere ev demeye dilim varmıyor. bana nefretle bakan iki çift gözün ortasında bir şeyler için çırpınıyorum. o yemek masasının dağılışına kaçıncı şahit oluşum bu bilmiyorum. her seferinde çıkıp giden benken annem bu sefer babamı da alıp gitmiş. susuyorum. bir sigara yakıyorum. haddinden fazla ağrıyor başım. günlerin uykusuzluğu gözlerimi kan çanağına çeviriyor. bir şeyler yapıyorum, sırf kendimi meşgul etmek adına. insanlarla konuşuyor, hiçbir şey yokmuş gibi kahkaha atıyorum. ama olmuyor. susmuyor zihnimdeki sesler. her saniye başaramayacağımı söyleyen binbir tane sesin arasında ölüyor gibi hissediyorum. başım çatlıyor. iki-üç ilaç içip geçer diyorum. geçmiyor. geçmeyecek. biliyorum. susuyorum. aynaya bakıyorum. saçlarıma dokunuyorum, içimdeki hisleri bastırmaya çalışıyorum. düşünüyorum. haddinden çok düşünüyorum. bazen sahiden ölüyor gibi hissediyorum. bağırırken ve nefesim kesilirken, ağlarken ve nefesim kesilirken, titrerken ve eriyip giderken. her geçen gün daha da belirginleşen kaburgalarım acıyı simgeliyor bana. tenime dokunup iyileştirmek istiyorum kendimi, kendime yara olduğumu unutarak. ardından hatırlıyorum, elimi ateşe değmiş gibi çekiyorum. sızlayan parmak uçlarımla seviyorum çiçeklerimi. yara almış bedenimle sevmek istiyorum kendimi. ama ben o kadar güçlü olduğuma inanmıyorum. ölmeye yeten gücüm, yaşamaya yetmiyor. susuyorum. biraz çekilip köşeme izliyorum her şeyi. paketi bitiriyorum. hâlime kahkaha atıyorum. aynaya bak küçük kız, olmaktan korktuğun kişisin.
Sevebildigimiz kadar varız...
Seninle durulmayi seviyorum.. Zamanda kalmayı ve zamansız olmayı.. Seni seviyorum çünkü; Çünkü lere seni sığdırmak istemiyorum. Çocuk olmayı seviyorum mesela seninle, En şeffaf halimle sana gelmeyi. Ve çocuk olmanı seviyorum bende, En şeffaf halini görmeyi. Geceleri seviyorum en çok seninle Acemice şair ediyorsun ya beni, Tüm ustalara inat en yoğun duyguları ben yaşıyormusum gibi.. Gündüzleri seviyorum bir de; Yoldan geçen otobüslere binip geliyorum sana hayalimde, Bir gün batımında birleşiyor ellerimiz.. Çünkü uzak bitiyor gündüzden batan güneşe.. Sonra sabah gunesine dönüyoruz yüzümüzü denizin kokusunda, Gözlerine vuran gün ışığını seviyorum o an, Dudaklarının kenarındaki tebessümu öpüyorum.. Seninle simit yemeyi de seviyorum ben mesela, Çayla simit gibi görüyorum ikimizi çünkü.. Kağıda dokulen susamlari topluyoruz tek tek Ve soğumasın diye hızla içiyoruz ince bellideki çaylarımızı. Seni seviyorum çünkü; Yarına olan umudumsun, Sevdiğim, sevgilimsin Adam.. İyi ki varsın. (Bir kayıp okur kişi)
Hızlı hayatlar, hızlı insanlar hep bir koşuşturma hep bir telaş... Sabah uyandığımızda başlayan ve gün sonuna kadar hiç bitmeyen işler. Hayatımız sürekli bir koşuşturma içinde geçiyor ve zaman kum taneleri gibi parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor ne yazıkki!!
Reklam
446 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.