Nihan Kaya effect!
duramıyorum 😌 storytel ve
Nihan Kaya
Nihan Kaya
etkisi!
Reklam
KIRILAN HER ŞEY ARASINDA KIRILMAZ OLANIN KEŞFİ
Bu ifadeye “Gölgeyle Buluşma” kitabında rastladım. Evliliğin tanımını bu şekilde yapmıştı. Ama ifade o kadar güzel geldi ki bana onu bütün ilişkilere bir şemsiye gibi genişlettim. Arkadaşlık, iş, aile ve hatta kendi kendimizle olan ilişkimizde de böyle değil mi? Her şey kırılıyor. Eksiliyor, yıpranıyor, değişiyor, başımıza bir şeyler geliyor,
Bonjouuuuuuur :)
Cüret temelsiz olduğunda, eğreti durur. Sanat dünyanın bizim ölçülerimize sığdırılmış düşsel gerçekliği olan sanat, böyle özgürleşir: artık bir taklit değildir, çünkü tüm modeller yok olmuştur, sanat, yaratılmış bütünlüktür artık, çünkü metafizik alanların doğal bütünlüğü ebediyen yıkılmıştır." 📚 Roman Kuramı – George Lukas Sanat meydan okumadır, sanata yönelen insanlar, sanattan beslenen insanlar, sanatın çoklu boyutuna tahammül edebilen insanlar ve elbette sanat yaratma cesareti gösteren insanlardır, hayata anlam katanlar. Hayatın akışı yataydır: Beslenmek, barınmak, ilişkiler hepsi hayata dahildir,yataydır. Sanat ise hayal etmek, düşünmektir, fark yaratarak yeniden boyutlandırmaktır. Yatay hayattan beslenen insanın yeni bir cesaretle başka bir boyuta geçmesidir. Sanatı sanat yapan ilham vermesidir. “Picasso tablolarının İstanbul’da sergilenmesi ile aşağı yukarı aynı tarihte Bedri Baykam, İstanbul Modern Sanatlar Galerisi’nde, spermlerini sildiği ve 35 yıldır sakladığı peçeteyi sergiledi. Peçeteyi tanıtan açıklamada “Dünyanın İlk ve Tek Belgeli ‘Sanatçının İlk Spermi Sunumu’ yazıyordu. Yazının altında “3 Şubat 1971, saat 14.10 çıkışlı” diye de bir not düşülmüştü. Bedri Baykam dünyada spermli bir peçeteyi sergileyen ilk kişi olduğu için bunun bir sanat eseri olduğunu iddia etti.” 📚Yazma Cesareti – Nihan Kaya Sorarım, fikir beyan edecek cüreti olanlara: Bedri Bey’in eseri sanat mıdır?
FERMAN “Ben ki; Beylerbeyiniz, Karaman Oğlu Mehmet. Milletime duyurun böyle eyledim ferman… Sözünü özü diye bilenler çekmez zahmet. Söylenen anlanınca derde bulunur derman…”
Bazen yazmaktan uzaklaştığımda "Ben yazmak istemiyor muyum acaba? Sadece egomu tatmin etmek ve var olduğumun kanıtını inşa etmek için mi yazmak istiyorum?" diye düşünüyorum ama şu sıralar yaratıcılık-yalnızlık üzerine düşünüyorum ve sanırım yazmak için yalnız kalabilmek gerekiyor. Yalnızlık derken aslında Nihan Kaya'nın yatay-dikey kavramlarını da düşünüyorum. Yatay hayatla bağlantımız fazla olduğunda dikeye yönelip derinleşemiyoruz. Mesela finallerden yüksek almam ve bunun için çalışmam gerektiğini düşünmek yatay bir durum ve dikeyden uzaklaştırıyor beni.
Reklam
206 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.