Karın yağacağı yok İstanbul’ a oğlum . Yalnız ben gideceğim. Gökyüzünü göremez oldum şu yüksek binalardan Sevdaları da çekilmez oldu aşk trafiği hepten kırmızı İş gücü çoktan bıraktım öylesine gidip bakıyorum Gün öldüreyim kendimi oyalayım diye işte Önce kadınlar ve çocuklar diyenlere karşı Önce insanlık diyesimi getiriyor susuyorum Bilmiyorum
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
“Kendini hiçbir yere ait hissedememenin de ağırlığı vardır. Göçmen kuşlar gibi oradan oraya uçar ruhun. Dünyadasın ama ruhun öte âlemlerde…” …. Öyle heyhula kaldım ki, bu zamansız mekanın içinde nereye baksam rastladığım hep kendim oldu…
"... Ruhumuzu savunmak için son savaşı verecek olanlar, ey! Görüyoruz yüzlerinizi. Yasını tutuyoruz şenlik isteyen çocuklarımızın. Görüyoruz yüzlerini de çocuklarımızı bu son mevziin pencerelerinden dışarıya atanların, Hem de yıldızımızın parlattığı pencerelerden. Nereye gitmeliyiz bu son sınırdan sonra? Göklerin sonuncusundan sonra nereye uçar kuşlar? Son rüzgârdan sonra nerede uykuya dalar bitkiler? Kan kırmızı dumanla yazacağız isimlerimizi. Destanımızı etimizle kemiğimizle bitireceğiz. Burada öleceğiz. Burada, son geçitte, son çıkışta. Burada ya da orada. Kanımızdan doğacaktır zeytin ağaçları."
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.