Bedenimiz belli bir süre hareket ettikten sonra dinlenmek, uyumak ihtiyacı duyar. Yorulmazlığın sırrını bedenimizde ararsak bu kavrama yanlış taraftan bakıyoruz demektir. İşin sırrını, eşine bir an önce kavuşmak isteyen adam gibi, koyulan hedeflerde aramak gerekir. Keza hedefler geleceğe koyduğumuz mıknatıslar gibidir. Net olan hedefler güçlü bir mıknatısın toplu iğneleri çektiği gibi, kişiyi kendisine doğru çeker. Bu çekim gücü yorgunluğu unutturur, kişiyi sürekli hevesli, canlı tutar.