Yorgan kenarından çıkmış küçük bir yün ipliğinin sert, sert ve bir çelik iğne gibi sivri olduğu korkusu; geceliğimdeki şu ufacık düğmenin başımdan büyük ve ağır olduğu korkusu; şimdi yatağımdan düşen şu ekmek kırıntısının yerde cam gibi kırılacağı korkusu ve böylelikle her şeyin, her şeyin sonsuza kadar parçalanacağı telaşı; açılmış bir mektup zarfının yırtık kenarı, kimsenin görmemesi gereken gizli bir şeydir; o kadar değerlidir ki, odanın neresinde saklanırsa saklansın, emniyette olamaz korkusu; uyursam, sobanın önündeki bir kömür parçasını yutarım korkusu; rasgele bir sayının, kafamda, boş yer bırakmayacak şekilde büyümeye başlayacağı korkusu; üzerinde yattığım şeyin granit, gri granit olduğu korkusu; bağırabilirim, kapıma üşüşürler, derken kapıyı kırarlar korkusu; kendimi açığa vururum da korktuğum şeylerin hepsini söylerim korkusu ve hepsi de söylenmeyecek şeyler olduğu için hiçbir şey söyleyemem korkusu ve öbür korkular... korkular.
(…)
Çocukluğum için Tanrı'ya yakardım, işte geri geldi çocukluğum ve öyle hissediyorum ki, çocukluk, eskiden nasılsa yine öyle ağır ve hiçbir şeye yaramamış yaşlanmak.
R. M. Rilke, Malte Laurids Brigge'nin Notları, Çev.: Behçet Necatigil, Can Yayınları, İstanbul 2006