Pohpohçu pinti profesör pofur pofur pofurdayarak hınçla tunç çanak içinde punç içip pulverizatör prospektüsünü papaz balığı biblosunun berisindeki papatya buketinin bu yanına bıraktıktan sonra palas pandıras Pülümürlü Pötürgelinin getirdigi pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların pıtırcık pazarında partenogenes pasaparolasını, pertavsız pervasız pervaz peyzajını ve perenospora pesterkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedegoga Pınarbaşı’nda beş peşkirle peş peşe peşin peşkeş çekti, sonra da pılısmı pırtısını topladı
ay dan daha güzel, güneşten daha sıcak , yıldızlardan daha parlak birisi varsa: O KİŞİ BENİM İÇİMDE KONUŞAN TATLI PITIRCIK İÇ SESİM
Reklam
Yağmur
yağmurun beslediği pıtırcık pıtırcık sarı iğde çiçeklerinin kokusu zapt etmişti aklımı. ormanın içinde sincaplar sessizce seyrediyordu şaşkın bedenimi. şaşkınlığımın sebebi beklemediğim zaman gelen Yağmurdu..
Aşk pıtırcıkları....(duygusal bir aşk hikayesi)
Bu hikayeyi, dün gece, Enes Batur-Gta 5 Recep İvedik modu videosunu izlerken aniden gelen bir ilhamla yazma kararı aldım. Ve bu duygusal hikayeyi yazdım. Ben kalbimden gelen seslere inanırım, ve kalbimden gelen ses, bu hikayenin, muazzam olduğunu söylüyor.... İyi okumalar sevgili gönül dostları.... Aşk pıtırcıkları....(duygusal bir aşk hikayesi) Bir pıtırcık varmış.. Küçücük, miniminnacıkmış....Bu pıtırcığın babası Sufle ile annesi Mufle ölmüşler....Pıtırcık dedesiyle yaşıyormuş...Sürekli annesi ve babasının resimlerine bakıyor, tuvalette bile onları hatırlıyormuş....Ah pıtırcık, zavallı şey seni....Bir gün dedesine sormuş, dede! dede! dedeciğim! demiş.... Dedesi, "efendim, efendim, efendim yavrucuğum!" demiş ve pıtırcık ona, "söylesene dedeciğim, anam-babam nerede?! nerede benim o süt kokulu anam, ve o ter kokulu babam!".... "ÖLDÜLER!" demiş dedesi... "ahh yeter sus konuşma duymak istemiyorum!" demiş pıtırcık ve dedesi, duymak istemiyorsan anlatayım demiş ve anlatmaya başlamış, Evvel zaman içinde, kambur saman içinde, kare üçgen biçimde, ninen benim içimde.... Pıtırcık ne anlatıyorsun be! diye bağırmış ve dedesi tekrar anlatmış: Annen Sufle ve baban Mufle, büyük bir aşk yaşamışlar.... Pıtırcık duygusal gözleriyle, duygusal bir ses tonuyla, "aaa---aşşkk ne dede?!" demiş. "AŞK" demiş dede.... "aşk işte" demiş. Sonra, Sufle ile Muflenin duygusal aşk hikayesini anlatmış pıtırcığa. Tabi ben çok ağlarsınız, kaldıramazsınız diye o duygusal aşk hikayesini buraya yazmayacağım sevgili gönül dostları. Hoşçakalın.........
Önce akidemizi öğreneceğiz.
İnsanlar akidelerini öğrenemeyince cihadsız bir İslam, şeriatsız bir inanç, boşamanın sınırsız olduğu bir evlilik, devlete hakim olmayan bir din, gücü olmayan bir hak ve kılıca sarılmayan bir mushaf istiyorlar. Dini oyun hamuru zannediyorlar. İstedikleri gibi şekil verebiliriz diye düşünüyorlar. İstedikleri gibi yaşayıp cennete girmek istiyorlar. Kurallarını kendilerinin belirlediği bir din, özelliklerini kendilerinin tayin ettiği bir ilah tasavvuru var. Öğrenmeliyiz yoksa namaz kılan putperest, başörtülü demokrat, çarşaflı feminist, sakallı mezhepsiz, tefsir yazan tarihselci, bize Kuran yeterci, şefaati garanti gören beleşçi, herkese merhamet dağıtan bir pıtırcık, kadınları şeytan gören bir yobaz, ateizmi savunan hoca oluruz. Ayaklarımızı sağlam zemine basmadığımız sürece savrulmamız an meselesidir. Bir video, bir yazı, bir duygu, bir akıl yürütme akidemizi parçalıyorsa iman ettiğimiz değerlerden emin olmamışız demektir. Fatih Sultan Semiz
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.