Mitolojiye göre yarı keçi yarı insan şeklinde bir yaratık olan kırların ve çobanların tanrısı “Pan”, kırlarda aniden insanların karşısına çıkar, onları korkuturdu. Bu hikâyeden hareketle “pan”ın yarattığı korkuya benzer korku manasına “panik” kelimesi ortaya çıkmıştır.
PANİK / BEHÇET NECATİGİL
Artık ıssız kırları bıraktı Pan Şimdi birçok ülkelerin milyonluk kentlerinde Asfaltlarda, betonlarda dolaşıyor Kızgın, uzun yazların öğlen saatlerinde. Blok apartmanların şahane katlarından En çalımlı taşıtlara atlıyor. Devcileyin arkalar, koskoca bankalardan Yanında yardakçılar, yaşıyor. Sessiz dilsiz kimseleri kestiriyor gözüne, Dişlilerden
Reklam
2021 yılı okuduğum kitap listesi
1. Turgut Özakman - Cumhuriyet 1 440 sayfa 2. Turgut Özakman - Cumhuriyet 2 848 sayfa 3. Victor Hugo - Sefiller 353 sayfa 4. Charles Dickens - David Copperfield 611 sayfa 5. H.G.Wells - Zaman Makinesi 160 sayfa 6. Anne Tyler - Mavi Makada 376 sayfa 7. Sinan Canan - İfa 1 184 sayfa 8. Sinan Canan - İfa 2 192 sayfa 9. Sinan Canan - İfa
Günah Keçisi Söylemi Nereden Geliyor?
Günah keçisi söyleminin temeli Eski Ahit’e dayanır. Yahudi toplumu Kefaret Günü dedikleri ayinlerde işledikleri günahları sembolik olarak bir erkek keçiye yükler ve günahlarının bedeli olarak şeytanı yatıştırmak ve başlarına musallat etmemek için onu kutsal Kudüs bölgesi dışında bir uçurumdan aşağıya atarlardı ve kurban ederlerdi. Bu keçiye de günah keçisi denirdi. Yunan mitolojisine baktığımızda yarı keçi olan tanrı Pan’da da benzer durumlar görüyoruz. Pan, perileri kovalar, ıssız yerlerde dolaşanların karşılarına çıkıp onları korkutur ve paniğe yol açardı. Bu paralelde Eski Ahit’teki günah keçisi de, tanrıları kızdırmış olması nedeniyle ortaya çıkan panik sonucunda yapılan bir eylemin kurbanıdır.  Mitolojideki ve Eski Ahit’teki hikayelerin ikisinde de keçinin geçmesi, birçok dinde ve farklı mitolojilerde şeytanın tasviri için kullanılan bir hayvan olması da bir diğer ortak noktadır. Foucault’un da dediği gibi bilgi ve dönem değiştikçe bu kavrama yüklenen anlamlarda buna paralel olarak değişiklik göstermiştir. Mesela günümüzde de bu kavram ‘ötekileştirilen’ her nesne, topluluk için hala kullanılmakta ve anlamı toplumları birleştirmek için kurban edilen objelere yüklenmektedir. (Cadılar, azınlıklar vs) ~alıntı~
Hermes ile Syrop’un oğlu Pan,sürüler tanrısı ve doğa hakimi olarak bilinir. İnsanlara endişe verir. -Panique(Panik) sözcüğü buradan gelir.
Kefaret Günü
Günah keçisi söyleminin temeli Eski Ahit’e dayanır. Yahudi toplumu Kefaret Günü dedikleri ayinlerde işledikleri günahları sembolik olarak bir erkek keçiye yükler ve günahlarının bedeli olarak şeytanı yatıştırmak ve başlarına musallat etmemek için onu kutsal Kudüs bölgesi dışında bir uçurumdan aşağıya atarlardır ve kurban ederlerdi. Bu keçiye de günah keçisi denirdi. Yunan mitolojisine baktığımızda yarı keçi olan tanrı Pan’da da benzer durumlar görüyoruz. Pan, perileri kovalar, ıssız yerlerde dolaşanların karşılarına çıkıp onları korkutu ve paniğe yol açardı. Bu paralelde Eski Ahit’teki günah keçisi de, tanrıları kızdırmış olması nedeniyle ortaya çıkan panik sonucunda yapılan bir eylemin kurbanıdır. Mitolojideki ve Eski Ahit’teki hikayelerin ikisinde de keçinin geçmesi, birçok dinde ve farklı mitolojilerde şeytanın tasviri için kullanılan bir hayvan olması da bir diğer ortak noktadır. Foucault’un da dediği gibi bilgi ve dönem değiştikçe bu kavrama yüklenen anlamlarda buna paralel olarak değişiklik göstermiştir. Mesela günümüzde de bu kavram ‘ötekileştirilen’ her nesne, topluluk için hala kullanılmakta ve anlamı toplumları birleştirmek için kurban edilen objelere yüklenmektedir. (Cadılar, azınlıklar vs)
Reklam