Hayata dair ders niteliğinde bir öykü
Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, "Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz..." deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir
Küçük Kırmızı Japon Balığı
Litera Edebiyat sitesinde yayımlanan öyküm Küçük Kırmızı Japon Balığı'nı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz: literaedebiyat.com/post/oyku-kucuk... Öyküden tadımlık: "Çocukken küçük kırmızı Japon balıklarını çok severdi. Ailesinin tek evladı olduğundan yalnızlık hissetmesin diye ona almışlardı bir tane. Fakat bu hayvancıkların biricik kusuru çarçabuk yaşamını yitirmeleriydi. Onlara o kadar sevgi beslerdi ki her ölenin ardından, toprağa verdiği evladının arkasından ağıt yakan analar gibi oluk oluk gözyaşı dökerdi. Günlerden bir gün bu yaşadığı tarifsiz üzüntüye altıncı balığıyla son noktayı koydu. Güzeller güzeli ufaklığı fanusundan çıkarıp kendi kafatasının içine itinayla yerleştirdi."
Reklam
*Çatlak
Meçhule giden yol ve ayan beyan aydınlık diğer yol. Mutadı olduğu üzere bu sabah da diğer sabahlarda yaptığını yaptı; aklı başında olduğunu iddia eden diğer herkes nasıl yapıyorsa onu. Güldü ve meçhule gideni seçti. Bilinmezi seviyordu çünkü hayal edebilme imkânı oradaydı. Usul usul dolabın üzerine giden çatlağın son noktasına kadar ilerlerdi. O son noktaya gelinceyse gözlerini kapadı... -Erhan Burtul Öyküye varmak için: venedamet.com/post/%C3%A7atlak
MEVLÜD BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Zatına layık şekilde, hamdu sena Allah’a Sınırsız selat ve selam, yüce Resulullah'a Nurlandırıp güçlendirdi, bu biçare ümmeti Verdi rahmetinden bize, habibi Muhammedi
İshak Edebiyata konuk olmak, öykü kitabım “Tutsaklığın Üç Hali” hakkında konuşmak çok keyifliydi. Teşekkürler İshak Edebiyat... ishakedebiyat.com/post/i̇shak-i̇lk-kitap-soruşturması-ahmet-karadağ
Pollyanna
Pollyanna
Ana karakter Pollyanna isimli 11 yaşında bir kız çocuğu. Annesini kaybetmesiyle beraber babasıyla oldukça yoksul bir hayat sürmektedirler. Babası kızına oyuncak bebek dahi alamamakta. Bu sebepten ötürü de Kadınlar Derneği'ne başvuru yapmaktadırlar. Yardım sandıklarının karışmış olmasındandır içerisinden bebek yerine koltuk değnekleri çıkıyor. Pollyanna da bu duruma bi haliyle üzülüyor. Babası da o gün kızına mutluluk oyununu öğretiyor. "-Evet bebek gelmedi ama bu koltuk değneklerine gereksinimin olmadığı için sevinmelisin. Üstelik şimdi bu koltuk değneğinin gerçek sahibi o çocuk, sana gelecek olan bebekle oynayıp mutlu oluyordur." Pollyanna da o gün bugündür kazandığı bakış açısıyla her şeyden olumlu bir pay çıkarıp memnuniyet sağlayabiliyor. Babasının da ölümünden sonra Jeremian' O. White, Pollyanna'nın teyzesi olan Polly'e bir mektup yazıyor ve çocuğu almayı kabul edip etmediğini soruyor. Polly teyze ise bunun onun görevi olduğunu düşünüyor ve hizmetçisi Nancy'e çatı katında kullanılmayan bir odayı Pollyanna için derleyip temizlemesini istiyor. Kitabın ileriki evrelerinde Nancy ve Pollyanna dost oluyorlar, aynı zamanda Pollyanna'nın mutluluk oyunu birçok kişinin hayatına dokunuyor ve renklendirip minnettarlık uyandırıyor.
Reklam
252 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.