sınırlı, kısıtlı ve sonlu kavramlarla sonsuzluğunu anlama ve algılamaya çalışmak;, sonsuzluğun karşısında ne kadar aciz bir cesaretimizin oldğunu göstermektedir. ancak yine de bu tavır ve tutumda vaz geçmemek hem muhteşem hem de gayet açık bir şekilde küçültücü olduğunu kabul ettiğimiz bir durumdur. aksini telaffuz etmek dahi yine bizi sonsuzluk kümesinin dışına çıkmadan söylenmiş olacaktır. kısacası sonluluğumuzla sonsuzluğa kafa tutmak ve buna çaba göstermek sonsuzluğun varlığını perçinleyecektir. lakin günün sonunda sonsuzlukta tam ve eksiksiz bir biçimde anlamlandırılamadığından yine ona bir adım bile yaklaşamadığımızı apaçık şekilde ortaya koyacaktır. çünkü yaptığımız, yacağımız ve yapmış olduğumuz her eylem sonsuzluk karşısında o kadar küçük bir noktayı kapsayacaktır. belki sıfırın değerine bile ulaşım gösterememişizdir. işte bu yüzden küçükcük hiçliklerimizle sonsuzluk denklemine sadece bir nokta oluyoruz. peki sonsuzluğun neliği, nasıllığı ve ne kadarlılığının önemine atıf yapan biz sonlular kümesi olan canlılar daha ne zamana kadar sonsuzlukla savaşacağız?