Milli Mücadele
Osmanlı Devleti'ni sanki Atatürk ve arkadaşları yıkmış gibi imalar var. Atatürk ve arkadaşları, 1918'e kadar bu devleti ayakta tutmak için cepheden cepheye koşmuşlardı. Osmanlı Devleti iki yüz yıldır çürüyordu. Küçülmüş, büzülmüş, yok hale gelmişti. Mütareke döneminde hükmü İstanbul belediyesi sınırları içinde zor geçiyordu. Milli Mücadele'ye karşı çıktı, Sevr Antlaşması'nı imzaladı, millicilerin öldürülmesi hakkın da fetva istedi, bunları İngiliz ve Yunan uçakları ile Anadolu'ya attırdı, millicilere karşı isyanlar çıkarttı vb... vb... Son Osmanlı yönetimi ölüm yatağında bu hainlikleri yaptı ve son nefesini verdi.
Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap
Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap
14 Kasım 1950 “Orhan Veli öldü. Ben bu satırları yazarken Orhan, İstanbul morgunun teşrih masası üstünde yatıyor. 36 yaşında öldü Orhan. Türk şiirini kökünden sarsmış, yüzlerce şairi tesiri altında bırakmış, genç yaşta pek az kimseye nasip olan bir şöhret kazanmıştı. Orhan, başka bir millette doğsaydı milletlerarası bir şöhrete de ulaşırdı. Son zamanlarda işittiğime göre ceketi olmadığı için gömlekle dolaşıyormuş. Onun yüzde biri kadar sanatkar olmayanlar, hatta insan olmayanlar bugün genel müdürlüklerde, sefirliklerde sefa sürüyorlar. Ve Orhan ceketsiz öldü.” Yazıda imza yoktu.
Reklam
Önder KARAÇAY Yazıları
🔘 Türk Birliği Artık Hayal Değil ✓ Bir gün tüm Türk Devletleri ile Çin seddinde buluşacağız. Mustafa Kemal Atatürk ✓ Türk Birliğine inanıyor ve onu görüyorum.
Yeni neslin şimdinin büyüklerine mektubu cevabı
OKUNASI BİR YAZI........ Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum. Yazılarınızda sık sık “Gençlik nereye gidiyor?” türünden yakınmalarınız oluyor? Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz. Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz o grubun bir üyesiyim. Madem bu
9 Kasım Çarşamba sabahı Atatürk’te adale kasılmalarıyla istem dışı hareketler ve inlemeler görüldü. 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece oldukça sıkıntılı geçti. Atatürk’ e kısa aralıklarla oksijen verildi. Sabaha doğru boğazında hırıltılar azaldı. Saat 8.00’de Dr. Mehmet Kamil Berk ve Dr. Nihat Reşat Belger Atatürk’ e glikozlu serum verdiler. (Bu serumun boş şişesi ve şırınga iğnesi halen İstanbul Tıp Fakültesi'nde bulunmaktadır) Saat 9.00 olduğunda göğsü hızla inip çıkmaya başladı. Dünyadaki son 5 dakikasına gözleri kapalı giriyordu. Dışarıda bütün bir ulus endişe içinde radyo başında bekliyordu. Savarona son bir saygı duruşu için sarayın önüne demirlemişti. İçerde saray tam bir sessizliğe gömülmüştü. Hasan Rıza Soyak sağ elini ellerinin içine alıp öpmüştü. Soyak’ın ardından Muhafız Komutan İsmail Hakkı Tekçe de aynı eli öptü ve yorganın içine koydu. Bu arada Prof Dr. Mim Kemal Öke Atatürk’ün açık gözlerini kapattı.😥 Son nöbet defterine şöyle yazıldı: "Saat 9’u 5 geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir" Atatürk’ün yaveri Salih Bozok şuursuzca sarayın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı..... Az sonra içerden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar O’nu kanlar içinde buldular, kalbine sıktığı tek kurşunla devrilmişti. Bulunan notda “başkumandan yaversiz gidemez “ yazıyordu . Atatürk’ü ölüm yıl dönümünün 83.yılında saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum 🙏🏻🖤 Atam izindeyiz.
...VAKİT İRFAN VAKTİ...
1K DA 4.. ŞEBİ ARÛS(MEVLANA HAZRETLERİNİ ANMA) ETKİNLİĞİ; TARİH :17 Kasım 17 Aralık. Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana tesir edecek hangi güç vardır? O güçlü, yenilmez insan, Mevlâna'dır. Ölüme ve hayata,
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.