Diyalektiğin yasaları Hegel tarafından ayrıntılı biçimde geliştirilmiştir, ama onun yapıtlarında bu yasalar mistik ve idealist bir biçime bürünürler. Diyalektiğe ilk kez bilimsel, yani materyalist bir temel sağlayan Marx ve Engels olmuştur. Şöyle diyordu Troçki:
Hegel, Darwin ve Marx’tan önce yazdı. Fransız Devriminin düşünceye kazandırdığı güçlü itilim sayesinde, Hegel, bilimin genel hareketini öngördü. Ancak bu dahice olmakla birlikte sadece bir öngörü olduğu için, Hegel’den gelen idealist bir karakter kazandı. Hegel nihai gerçeklik olarak ideolojik gölgelerle uğraştı. Marx bu ideolojik gölgelerin hareketinin, maddi cisimlerin hareketinden başka hiçbir şeyi yansıtmadığını kanıtladı. [1]