youtu.be/rca19DTVcd8?si=... “ayakkabılarım nerede? kim beni çağırdı: sohrab! tanıdık bir sesti, havanın yaprağı tanıdığı gibi. annem uykuda, menuçehr, pervane; belki de tüm şehir uykuda. haziran gecesi, bir ağıt gibi, usulca ve soğuk bir esinti battaniyenin yeşil kenarından uykumu yıkmakta. ayrılık kokusu var
Geyikli Gece
Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan önce Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk Geyikli geceyi hep bilmelisiniz Yeşil ve yabani uzak ormanlarda Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan Hepimizi vakitten kurtaracak Bir yandan
Reklam
*Çocuklar ve Trafik Lambaları* Şehirde sonbahar sokaklarda çocuk Kimi üç yaşında kimi beş Kağıttan mendil satıyor gibiler Ama değil Para istiyor gibiler Hayır değil
Üç Saatlik Başkent Gezintisine Dair Notlar
Trenden indim. Bir şeyler atıştırıp eski gardan çıktım. Karşıya geçerken batçık olan yerde, kaldırıma trafo gibi bir şey koymuşlar, yayalar için engel olmuş. Bu kötü. Gençlik Parkı çok canlanmış, yemyeşil. Stadyumun iskeleti şekillenmiş. Taksiciler iyi niyetli, dolandırılma derdi yok. Bazı semtlerde çok tertipli, temiz ve bol ağaçlı geniş caddeler
Gece çökmüştü gönlüme yüreğime Sevdan ilmek ilmek işliyordu bedenime Nefesin kadar yakın olmak istiyordum Bir çift yeşil gözeee...
Çıplak
“Bereketli göğüslerin Dudakların aşkla ıslak Cennetten kovulan ırmak Yatağımda çırılçıplak Her gece gürül gürül ak Yıkık yönlerimi götür Umutsuzluğumu yıka Yarına beni değiştir Geldiğin yerlerim yeşil Gittiğin yerlerim kurak”
Necati Cumalı
Necati Cumalı
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.