Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta yetişkin hiç kimse, yani benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim.
Bundan yıllar önce sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasına karşı çıkanlar "sizi kısırlaştırsalar iyi mi olurdu?" diyorlardı. Şimdi bu kişiler sayıları başa çıkılmaz boyuta ulaşan köpeklerin kısırlaştırılmasını istiyor. Şimdi gerçekleri konuşalım: Sizin verdiğiniz çöp gibi kuru ekmek o hayvana yaramıyor ve 2 yıl yaşamadan acı içinde
Reklam
Bayramları bayram gibi kutlamaktan çekinmeyin hepsi bizim :)
23 Nisan'ı çocuk coşkusu ve sevinci ile karşılıyorum. Çünkü 90 yaşına gelse bile saf sevinçten, eğlenceden, heyecandan ve coşkundan ödün vermeyenlerden oluyor görüyorum kendimi. Sebebi de öncelerde "Çocuk oluyoruz, genç oluyoruz, yetişkin oluyoruz ve de yaşlı oluyoruz. Birinden diğerine geçince neden öncekini yok sayıyoruz ki? Çocuk oldun ve nasıl bir şey olduğunu öğrendin, genç oldun ve nasıl bir şey olduğunu öğrendin. Öğrendiğin şeyi yerine göre kullanman gerekmez mi? Ya da yeni öğrendiklerin eskileri siliyor mu ki?.. Yaşlı olacak kadar yaşarsam; çocuksu bir neşeye ve meraka, gençliğin enerjisine ve sorgulamasına, yetişkinliğin tecrübesine ve olgunluğuna, yaşlılığın ise biraz aksiliğine ve tatlı konuşkanlığına sahip olmayı isterdim. Ve bayramları en çok bayram yapan çocuklar. O yüzden bayramlarda çocuk veya genç çocuk olacağım. Çünkü sade yetişkinlik çok sıkıcı. Çevremde yeterince sıkıcı var. Bir de yetişkinlik dedikleri şeylere bak. Bu ne, hiç benlik değil." diye düşünmüştüm. Mantıklı ve haklı buldum kendimi ondan öyle kabul ettim. Bugün bile 0'dan dakikalar ilerleyince bastıran uykum ve bitkin halim uçtu gitti. Yerine genç çocuk geldi çünkü: enerji, mutluluk, sevinç, duygulanma, gurur, sevgi, minnet vs. getirdi. Teşekkür ediyorum onlara. Yüksek enerji, huzur ve mutlulukla uyumak çok nadirse bunların eksikliğinden... 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız mutluluk ve sevgiyle kutlu olsun. 💛💙🤍❤️
Sorumluluk verilip yetki verilmeden yetiştirilen çocuklar, büyüdüklerinde yetişkin yaşamına ayak uydurmakta zorluk çekerler. Saygın bir birey yetiştirmek isteyen ebeveynler çocuklarına yetki ve hata yapma alanı açabilmeliler.
İşte duyduğunuzda sizi yerinize kitleyecek bir tespit ; "Olgunlaşmamış ebeveynlerin yetişkin çocukları olur."Bazıları duygusal anlamda olgunlaşmamış bir anne ya da babaya sahiptir bu ebeveynler tüm varlıklarını ve değerlerini sizin onların istediği gibi biri olmanıza bağlı kılar Böyle ailelerde çocuk kendini bulmayı suçluluk duygusuyla
"Pek çok insanın aslında yetişkin bedenlerinde duygusal olarak yaralanmış çocuklar olduğunu fark etmeye başladığınızda, bu kadar çok şeyi kişisel olarak almayı bırakırsınız…"
Reklam
Omuzlarında birer yükle doğmuş insanlar vardır. Onlara, yüklerinden tamamen sıyrılmış olduklarını kanıtlasanız dahi buna inanmak istemeyeceklerdir. “İnsanlar bir bakıma; görmek ya da yaşamak istediklerine değil alıştıklarına inanırlar.” Vidası gevşemiş bir musluğun her gün dengesizce akıp derinleşip oyduğu mermer, bir gün su akmazsa şikayet eder. Başını ağrıtan damla olmazsa varlığını sürdüremez. Çünkü onun varlığına olan inancını o acı sağlar. İşte sıkıntılarımız, dertlerimiz buna benzer. Omzunda yükle doğan insanlara ferahlık çok ağır gelir. Omuzlarında yüklerle doğan çocuklar, yetişkin olma yolundayken dert aramak için kapı kapı gezinirler.
1890 lı yıllarda da durum aynıymış…
Bitkiler de, kuşlar da, böcekler de, çocuklar da neşeliydi. Fakat insanlar, büyük, yetişkin insanlar, kendilerini ve birbirlerini aldatmaktan vazgeçmiyorlardı.
462 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.