Kokusu dokusu farklı bir kitapla geldim. Kendi de Vietnamlı olan yazarın yine bir Vietnamlı kadının hikâyesini kaleme aldığı “Man” aynı zamanda ana karakterimizin ismi, coğrafyasının yokluk ve tehlikelerinden, kederi kader sayarak göç eden Man, Vietnam dilinde “tüm arzuları gerçekleşmiş” anlamına geliyor.
Onu büyüten ve anne kabul ettiği casus “Maman” kızının can güvenliği ve refahı için ona, Montreal’de aşçılık yapan bir koca bulur. Man kültür şoku yaşamaz, zira yaşantısı kocasının küçük restoranının mutfağında geçer. Kısıtlı menülerini ülkesine ait yemeklerle genişletir. Yavaş yavaş içine büyüyen karakter, birlikte yaşadığı adamın donuk ruh halinin aksine, renklenir. Bu renklenmede yeni tanışıklıklar, dostluklar ve hareket alanının artmasının katlısı yadsınamaz..
Aynı etnik kökenden oluşan çevresi gitgide göç ettiği yerin çokkültürlülüğüyle harmanlanır ve bu satır aralarında geçen yemek tariflerine de akseder. Görünmez olmak, farkedilmemek, göze batmamak düsturu üzerinden şekillendirdiği bedeni, artık kendini ve çevresini tanıma evreleriyle, kadın olmayı keşfine kadar gider.
“…hiçbir beklentimiz olmadığında zaman sonsuzdur.” Sayfa 121
Farklı mizanpajı, duru üslubu, Vietnam gibi her minvalde mesafeli olduğumuz bir ülkenin kültürüyle, kısa güzel bir soluk oldu. İster istemez damağımın gerilerinde bir “acı çikolata” tadı alsam da, buradaki karakterimiz çok daha oturaklı Benim için hem sayfa sayısı puntosu, hem de konu takibinin konforu bakımından bir yolculuk kitabı olabilirdi.
Arada farklı ülkelerin edebiyatından da haberdar olmak isteyenler için, tavsiye listeme iliştirdim. Saygılarımla