2018-21 yılları arasında Milli Eğitim Bakanı olarak tanıdığımız #ZiyaSelçuk, Psikolojik Danışmanlık-Rehberlikte yüksek lisans yapmış iyi bir eğitmen ve yazar.
#Kırkkeresöyledim kitabında bize dilimize pelesenk olmuş dil kalıplarını kullanırken aslında ne demek istediğimizi, çocuğun nasıl duyduğunu anlatmış.
Hani bazen çocuklarımıza 'ben sana bunu kırk kere söyledim neden hala yapmıyorsun' dediğimiz zaman bunu bir ebeveyn açısından değilde bir çocuk açısından ne ifade ettiğini, çocuğun bize ne anlatmak istediğini temiz anlatışıyla bize aktarmış.
Sesin hisse dönüştüğü yerde biraz soluklanmak istemiş kitabında.
Baştan sona harika bir kitaptı. Çocuk Kim?, Çocukluk Kimin? , Hayat Kimin?, Gelecek Kimin? bölümleriyle çocuk ve çocukluğa karşı bakış açımızı değiştirerek, çocuğun doğası üzerine unuttuklarımızı hatırlatacak güzel bir eser olmuş.
Fahrettin Cüreklibatır
Her sayfasında "Ne kadar içli, ne kadar duygusal bir adammış.. " demekten kendimi alamadım.. Şaşırdım. Sevindim. Belki de eski nesil olduğundandır dedim sonra kendi kendime.. Onlardaki hanımefendilik, beyfendilik, insanlık hep hayranlık bırakmıştır bende.
Çocukluğundaki sefalet ağır izler bırakmış ruhunda. Hayat boyu peşini bırakmayan hüznünü buna bağladım ben. Melankolik bir tarafı var Cüneyt Arkın'ın. Hem hoşuma gitti, hem üzüldüm. Malesef zor çocukluk geçiren herkeste görüyorum ben bunu. Bilinçaltına oturan o küçük depresyon hiç kalkıp gitmiyor. Ya da lüzumundan fazla bir duygusallık oluyor bünyede..
Nur içinde yatsın bu güzel insan. Ne mutlu çocuklarına, ne mutlu eşine, böyle bir adamla yılları devirmişler...
96 syf.
·
Not rated
Henüz bitirmediğim ama son 10-15 sayfası kalan Thomas Bernhard’ın otobiyografik beşlemesinin son kitabı Çocuk için yapacağım inceleme ile karşınızdayım. Bitirmeden yazıyorum çünkü şu an saçma sapan bir yerdeyim ve İrem-Hayalet Sevgilimin sözlerini yazıp bir şeylerle meşgul görünmektense kitap incelemesi yazmak daha mantıklı geldi.
Bernhard’ın
.
Yazarın ilk kitabı olan bu öykü kitabında, başka diyarlardan on dört öykü bulunuyor. Öyküler genellikle yalnızlık, aşk, sevda ve kimi zaman da kara sevda üzerine kurulu, göçmen olmuş insanların hayatına odaklanıyor. Göçebe insanların hayatlarından kesitler sunup, hüzünlü insan hikayeleri anlatıyor. Kimi öyküler okurken derin bir yalnızlık ve çaresizlik hissettiriyor. Yerinden yurdundan edilmiş, göç etmek zorunda bırakılmış, göçebe bir yaşam süren insanların hayatlarına da bakış atıyor.
Hikayelerden “Geri Dönen” öyküsünde Ali’nin karasevda hikayesini, “Meditasyon Günlükleri” öyküsünde Nilay’ın meditasyon sırasında kafasının içinden geçenleri, Mert’le hesaplaşmalarını okuyoruz. Her biri ayrı hayatları anlatan hikayelerden “Melis için çay saati”, “sevgili örümcek”, “kırmızı defter”, “kuyu”, “uzaklardan gelen gelin” farklı, ilginç ve iz bırakan öykülerdi. Her biri birbirinden keyifli bu öyküleri, öykü severlerin kaçırmaması gerekir. Tavsiyemdir.
#BaşkaDiyarlar
^
^
#alıntı
Kadınlar tek hayatta defalarca değişirler. Biz ise hep aynı döngüyü değişik isimlerle yaşar gideriz.
^
İnsanoğlunun çocukluk yılları özünü en iyi bildiği zamanlardır. Sonraları belki unutur ve yahut unutmuş gibi yapar.
^
^
#edisyonkitap #ecealtınokschneider #öykü #bloghemsire #edebiyat #hikaye
Kaybolan Masumiyet Nostaljik Anılar
Tolstoy'un Çocukluk romanı, bizi 19. yüzyıl Rusya'sına, Nikolenka adında bir çocuğun masum dünyasına ışınlıyor. Nikolenka'nın aristokrat bir ailede yaşadığı çocukluk yılları, ailenin diğer fertleriyle olan ilişkileri, duygusal iniş çıkışları ve ahlaki sorgulamaları romanın temelini oluşturuyor. Tolstoy, yalın ve sürükleyici diliyle,
"Gecelerim" adlı eser, Ahmet Rasim'in çocukluk anılarından, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinden kesitler sunar. Kitapta, eğitim hayatı, aşk hayatı, yazarlığının başlangıç yılları ve kızının doğduğu gün gibi önemli anıları yer alır. Zaman ve mekân açısından çeşitlilik gösteren bu ince kitap, Ahmet Rasim'in hayatına ve anılarına bir yolculuk niteliğindedir. Onun haylaz bir çocuk olduğunu, hem annelik hem babalık yapan annesi Nevbahar Hanım'ın zorluklarını ve sevgisini, okuldan kaçtığı için sıkıyönetim altında yediği dayakları, evinden uzak yatılı okula gitme sürecini, ilk aşkını ve yazma deneyiminin ilk aşamalarını öğreniriz.
Anı türünde okumayı sevenlere ve Ahmet Rasim'in eserlerine ilgi duyanlara bu kitabı tavsiye ederim.
