Cesaret, onur ve bağlılıkla donanmış silahşörler, biryandan keyifli serüvenlerin içinde kendini bulurken diğer yanda Fransa resmediliyor. Dumas'ın en önemli eseri olan bu kitap hem onun kurgusu ile kısa sürede okuyucuyu içine almayı başarıyor. Soylu ve ödünsüz bir yaşamı simgeleyen kahramanlar aynı zamanda geride kalmış erdemlere de övgü niteliğinde.
Rosa Baerlensis
Bir kitabın da kötü olsun sevgili Alxandre Dumas... Bir kitabından sonra da hayal kırıklığına uğrat...
Benim için edebiyat tarihinin başyapıtlarından biri olan Monte Cristo Kontu, çizgi filmlerini izlemeye doyamadım ve kitabına da fazlasıyla vurulduğum Üç Silahşörler, ince gözükmesine aldanıp hayatımın vurgununu yediğim Kamelyalı Kadın ve şimdi de klasiklerden birini okuyayım diyerek başladığım Siyah Lale.
Haksız yere hem de dehşet bir biçimde öldürülen Witt kardeşlerle başlayan hüzün yumağı, hayatını lalelere adayan tutku yüklü Cornelis van Baerle'nın çabalarına duyulan hayranlık, bir insanın içine kıskançlık tohumu düşmeye görsün pes etmez Boxtel'in hainlikleri ve hepsinin ortasında siyah laleden çok daha asil ve de zarif Rosa...
Yaşanılan zorluklar ne kadar adaletsiz ve de çile yüklü olsa da mutlu sonlara sahip her kitaba duyduğum minnetle teşekkür ederim.
Üç silahşörlerin dört kişi olduğunu gördüğümde tuhaf bir aldatılmışlık hissi oluştu içimde.İki kere iki beş eder gibi... “Hepimiz birimiz,birimiz hepimiz için” anlayışıyla ‘ki biz bu anlayış içerisinde yaşamımızı sürdürelim diye de uğraşmıyorlar hani’ defalarca yitirip defalarca bulan dört silahşör... Yeri gelir bir somun ekmeği bölüşür yeri gelir 7 bin altın... Ne olursa olsun paydası “bölüşmek” payına ne düşerse heybesine atıp,bir kılıç bir uşak bir de yorgunluktan çatlayan bir at ile düştükleri bir yolun kitabı bu...
Alexandre Dumas'ın Athos, Porthos ve Aramis isimli üç silahşör ile sonradan onlara katılan Dartanyan (D'Artagnan) isimli muhafızın kraliçe, kral ve kardinal arasındaki entrikalar arasında yaşadıkları maceraları anlatan romanı. Roman, dönemin sosyal ve sınıfsal ilişkileri ile ekonomik durumu ve politik hayatı hakkında fikir verici ipuçları içerir. Romanın adı neden dört silahşörler değil; çünkü Dartanyan bir hayli sonradan silahşör rütbesine nail oluyor, bu yüzden daha dakika bir gol bir kitabın isminde spoiler vermemek için olabilir. Aslında dört kişilerdir. Kitapta, ihtilalden hemen öncesindeki Fransa anlatılır. Eğer doğru düzgün bir çeviriden okursanız, o dönemin Paris'indeki gerginliği, alttan alta kaynayan bir halk hareketini, acımasız karanlık istibdat dönemini, birbirlerini ihbar eden komşuları, gecenin bir yarısı baskınla tutulup Bastille'e götürülen ve eşlerinin dahi bir daha haber alamadığı insanları okursunuz. Ellerinde taşlar ve sopalarla halkın daracık Paris sokaklarından akın akın neden çıkıp, tam teçhizatlı askerlerin üzerine yürüdüğünü, baskıcı aristokrasiye karşı acımasız hınçlarını çok daha iyi hissedersiniz. Silahşörler sadece bir ön hikayedir.
Üç Silahşörler ile pek çok kişinin gönlünde taht kurmuş, yazınsal değerinden değil, anlattıkları serüvenlerin sürükleyiciliğinden büyük ilgi gören¹ zamansız bir yazar olan Alexandre Dumas'ın diğer başyapıtı olan Monte Kristo Kontu ile sizleri selamlıyorum.
Ayrıca eseri bana tavsiye eden çok sevgili Nur'a da selam yolluyor, teşekkür ediyorum.
Monte Kristo Kontu 1815/1839 yıllarında Fransa, İtalya, ve bazı Akdeniz adalarının halini gözler önüne seriyor. O dönemin meraklıları için tavsiye niteliğinde.
Edmond Dantès'nin düşmanları yüzünden suçsuz yere hapse atılmasıyla olaylar zinciri başlamış olur. Dantès'nin saf ve temiz kalbi uğradığı mağduriyeti görmesini engeller. Hapishanedeki bir mahkum aynı zamanda manevi babası² Faria ile gözleri açılır. Sonrasında ise intikam kaplar yüreğini.
Televizyon dünyasında en çok sevilen Türk dizisi Ezel³ Monte Kristo Kontu'ndan ilham alınarak hazırlanmış olduğunu not olarak eklemek istiyorum.
Okurken Dantès'nin yaşadığı talihsiz durumlara üzülürken bir yandan da şu soru hep aklımdaydı: Buna benzer bir olayla karşılaşırsam intikam mı alırdım yoksa Allah'ından bulsun diyerek çekilir miydim?
Sorunun cevabını kendime saklıyorumama sizin cevaplarınızı merak ediyorum. Sizin cevabınız ne olurdu,haydi yorumlara
Eseri bir kitapçıda ya da kitap satan yerlerde görürseniz hacminden dolayı tereddüt etmeden okumanızı tavsiye ederim. Sağlıkla kalın, hoşca kalın
Kaynaklar
¹ Tahsin Yücel (Kamelyalı Kadın sunuş)
² 106syf OLYMPIA Yayınları
³ Murat Soner/ Gelmiş Geçmiş En Iyi10 Dizi youtu.be/t8X-BdC64Ow
ESER İNCELEMESİ
Dumas on dokuzuncu yüzyılda tüm Avrupayı saran siyasal ve sosyal çalkantıları içinde yaşamasına rağmen on yedinci yüzyılın ilk çeyreğindeki tarihsel olayları ve sosyal hayatı konu almış. Bu eseri tarihi olaylara dayamış olmakla beraber bu tarihi olayları saptırarak, süsleyerek, hayal gücünü de kullanarak tutkulu bir aşk ve dostane bir macera eklemiştir. Hatta Dumas, bu eseri yazarken tarihi oldukça saptırdığını fark edip şöyle demiştir; ''Tarihe tecavüz ettiğimi söylediler ama çok güzel çocuklar doğdu.''
Üç Silahşörler, Alexandre Dumas'nın yazdığı en güzel tarihi romanlardan biri. Tarih olarak adlandırılması gözünüzü korkutmasın, bu bir romance. Kitapta entrikalar, duygusal ilişkiler, düellolar, gözü kapalı atılınan serüvenler büyük bir ustalıkla, yıllardan beri okunmasını sağlayan canlı bir öyküye dönüştürülmüştür.
Kitap bir çok filme de uyarlanmasının yanı sıra,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Bale-Dans Koreografisine uyarlanmıştır.
youtube.com/watch?v=mWhi7NS...