386 syf.
10/10 puan verdi
Ben biliyordum başıma gelecekleri Pepper Winters okumaya ara vermek zordur sonrasında kitaplarına dönünce vurgun yemişe dönersiniz. Kadın karanlık ilişkilerden sonra resmen ters köşe yapmış. Bir kez daha anlatımına hayran kaldım. Okuyucuya hissettirmek isteği şeyleri iliklerime kadar hissettim.
2000' li yıllar. Ren. On yaşında bir çocuğun
Ben babamı çok küçük yaşta kaybettiğim için çok az hatırlıyorum. Pek bir bilgim, bilgim olsa da hatıralarım yok babamla. Bu kitap babama olan hasretimi dindiriyor. Bir de zorlu geçen şu günlerimde bana umut oluyor. Yıllar önce ortaokul öğrencisiyken okumuştum. Bir kırtasiyeden izin alarak. 2 hafta sonra kitabı iade etmeye götürünce satın alarak okunuyor demişti aynı kırtasiyeci. Küçücük yüreğimde yara açmıştı. 2 hafta önce kitabı okumak için verirken ise "eğer hiç zarar vermeden okursan başka kitaplar da veririm" demiş olmasına rağmen 2 hafta içinde satmadan okumak için vermiş olduğu kitabın kendisine geri döneceğinden ya da dönemeyeceğinden korkmuştur. Ben ise hiç bir zaman kitaplara zarar vermeden okumayı çoktan öğrenmiştim. Bizim maddi durumumuz iyi olmadığı için de her zaman kitap alamıyordum ve o zaman bu kadar kütüphane yoktu. Neyse ben bu kitabı o zamandan beri hiç unutmadım. Ama aradığım zamanlarda da bu şekilde basımını bulamadım. Sonra yıllar önce bir sahafta buldum. Aldım ve her yorulduğum, üzüldüğüm, kendimce sınavdan geçtiğim günlerde bana umut oldu bu kitap. Sevgili babamı yad ettim. Bi de arada rüyalarıma gelse :) neyse daha fazla uzatmayayım. Kitap babalara atfedilmiştir. Yazar babasını, çocukluğunu çok sevgi dolu büyümesini anlatmış. İyi ki de anlatmış. Keyifli okumalar dilerim.
·
Not rated
Kitabın adından dolayı dramatik cümleler kurmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Memleketinde ve Suudi Arabistanda’yken Zaya, İngilterede’yken de Zahiya olan kadının aslında ne kadar kendisi olmak istese de aile bağlarından kopamayışının, annesi gibi bir kadın olmak istemeyişinin ve yine de en çok annesinde kendisini bulmaya çalışmasını anlatıyor. Ordan oraya savruluyor, görünürde ise bir ağaç gibi sabit, dinç. Zaya’dan beklenen bu olmuş. Zaya; bir başkası ondan bir şey isterken var, bir başkası ona bir şey söylerken.
Ve hayata dair en acı gerçeklerin çoğunlukla kendimizi çok mutlu hissettiğimiz zamanlarda fark ettiğimizi düşünmeye başlıyorum. Güzel bir yolculuktu.
Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
Selim ileri ‘nin ‘’Romanlar ‘ın kara sevdalısıydım’’ ifadesiyle başladığı kitabı 230 romanın inceleme yazısından oluşuyor. Romanlar üzerine yazdığı yazılarından, romanları okuduğunda edindiği izlenimlerinden, saptamalarından, hislerinden, dönemlerinde uyandırdığı tepkilerden, yer yer edebiyat eleştirmenlerinin görüşlerinden, derlediği notlarından
Hastalıklı ve zayıf bir vücudun hiçliğinden çıkıp kendini bulduran ben'e açılan bir kapıdır; Bir Maskenin İtirafları!
Kişiliğini, kimliğini, tercihlerini arayan ergen bir sesin yazıya dökülmesine kulak veren Mişima, bu kitabını yazarken kendi hayatına da ayna tutar. Döneminin Japonya koşullarına bakınca altmetinde sadece Mişima'yı değil, diğer
Kitabın genel konsepti bence çok ideal olmuş. Tarihe mal olmuş şahsiyetlerin (her ne kadar ben bazılarının ismini ilk defa duymuş olsam da kendi cehaletime veriyorum) kısa bir biyografisiyle birlikte, olumlu ya da olumsuz katkıları, insani yönleri, hata ve itirafları yalın ve akıcı bir üslupla yazılmış. Açık konuşmak gerekirse, kitabın ismi, oldukça sansasyonel itiraflar okuyacağıma dair bir beklenti oluşturuyor. Her ne kadar bu beklenti yerine gelmemiş olsa da, okuduklarımın bir kısmına hiç şaşırmamış olsam da, hayrete düştüklerim de olmadı değil. Olumlu ön yargılarımın/izlenimlerimin (halo etkisi) olduğu kişilerin hayatından, aslında kolayca yadırganabilecek kesitler görebildiğim gibi; azımsanmayacak derecede olumsuz imajı bulunan kişilerin ise takdire şayan yanlarını da okumuş oldum. Bu bağlamda; yazarın kimlik, aidiyet, mahalle, inanç farklılığı gözetmeden bu hususları duru, önyargılardan ari, okuyucu-dostu bir format içinde sunması oldukça güzel...
