Merhaba. Bu ay okuduğum kitaplardan biri de yine Sevim Burak'ın bir eseri Afrika Dansı oldu. Merakla okuduğum fakat çokça da zorlandığım bir kitap oldu.
Üslubuna aşina olmayanların yazardan ilk tercihi kesinlikle bu kitap olmamalı. Okudukça zevk alsam da anlamlandırmakta zorlandığım öyküler oldu. Hem yazımın hem mantık kurallarının dışına çıkmakta beis görmeyen, alışılmışın ötesinde yazan bir yazar Sevim Burak.
Öykülerin yazımında kullandığı büyük, küçük harf uyumu düzeninin savrukluğu göze çarpan ilk izlenimlerden. Sonrasında tre (-) ve (/) eğik çizgi kullanımının diyaloglar içinde sık kullanımını görüyoruz.
Ve bence en zirve olan da ters türs bir nizamda ilerlenilmesiydi. Bu yazım farklılığı, bu sapmalar zorlayıcıydı çünkü anlamaya çalışıyoruz karışık bir bulmacayı çözer gibi. İlk bakışta anlam verilmiyor hatta. Sonradan tekrar tekrar okuyarak anlaşılır kılmaya çalışıyorsun. Acayip stresliydi.
Tekrarlanan cümlelerinde pek çok kez yer aldığı sıradışı bir anlatım sunuyor biz okuyucuya Sevim Burak.
En beğendiğim öykü Bir Gece Yemeği oldu. Anlatıcı bir kişi, yaşanan iki olayı arka arkaya anlatması acayip bir zekâ göstergesiydi bence. Keza ikisini de karıştırmamamız içinde biri büyük harfle yazılmış bir diğeri ise küçük harf ile yazılmıştı. Enfesti.
#kitapalıntısı :
kötüye yorumlamayın beni sakın/bilirsiniz hastahaneleri/bir kişi öldü mü bir kurtuluş/iki kişi öldü mü iki kurtuluş/tabii ama bunu kötü anlamda söylemiyorum/belki de üzülürsünüz emin değilim/benim yorumum bu/nasıl dünyada meseleler hala çözülmemiş havada kalmış yorum bekliyorsa/bende bekliyorum.