HAYALLERİN BİTTİĞİ YER
Merhaba arkadaşlar kalemini çok sevdiğim ne yazsa okurum dediğim yazar Selami Çınarcı'nın yeni eseri #sınırınsıfırnoktasında ile karşınızdayım. Yine muhteşem bir eser okudum ve o kadar akıcı ki anlatamam.
Sevgili yazarım bu eserinde bir öğretmenin hayatını ele almış. Yeni atanan bir öğretmenin doğu görevinde yaşadığı zorlukları, acıları, duyguları ve genç öğretmenin yalnızlığını okurken bizleri derinden etkiliyor.
Kitabı okurken çok sevdiğim bir arkadaşım aklıma geldi benzer zorlukları yaşayıp MEB den istifa etmişti. Öğretmenlik çok kutsal ve zor bir meslek gerçekten.
Burcu öğretmen binbir zorlukla okuyup öğretmen oldu. İlk görev yeri Van Çaldıran'nın sınırına yakın bir köye atanır. Okul , lojman harabe şekilde, muhtar ise cimri kötü biri . İlçede kütüphane görevlisi Adem bey çok iyi biri elinden geldiğince Burcu öğretmene yardım eder .
Burcu öğretmenin köyde hayatı gitgide daha da zorlaşıyor. Bir yandan ailesiyle olan olaylar daha da canını sıkar.
Ben fazla spoiler vermeden siz hemen alıp okuyun bence . Burcu öğretmenin zorlu hayatı bir yandan bizleri etkilerken, bir yandan da çok güzel hayatla ilgili mesajlar veriyor.
Olaylar, 1853 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında çıkan Kırım Savaşı’nda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile kendisinden sonra Silistre’ye giden Zekiye adlı genç bir kızın aşkı etrafında gelişir. Silistre Kalesi, 15 Mayıs 1854’te Rus ordusu tarafından kuşatılır. İmparatorluğun her yerinden gönüllüler kaleyi savunur. Zekiye, erkek kıyafetleri giyer ve Adem adıyla gönüllülerin arasına karışır. İslam Bey yaralandığında onunla ilgilenir. İslam Bey yaralı olmasına rağmen düşmanın cephaneliğini ateşlemek için Zekiye ile birlikte gider. Haftalarca süren yoğun saldırıların ardından Müslüman askerlerin kahramanca direnişi sayesinde kuşatma kaldırılır. Döndüklerinde kuşatmanın kalktığını gören Zekiye ve İslam Bey bu mutlu düğünle evlenir.
160 syf.
10/10 puan verdi
Harika bir kitap.. Ben bu kitabım iyi bir kitap olduğunu yorumlarımdan hareket ederek almıştım.
Başlarda çok sıkıldım. Açıkçası bu sıkıcı kitabın böylesine harikulade olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. Sonrasında kitaba hayran kaldım. Darwinin görüşünden etkilenerek yazmış.
Okursanız asla pişman olmazsınız.
Sıradışı bir çalışma, eşi benzeri varsa onları da bir an önce okumalıyız diye düşündürecek kadar kaliteli!
Bilhassa direnişe hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğumuz, hemen herkesin boyun eğdiği, sus pus olduğu şu zamanda direniş ruhumuzun yeşermesi ve doğrulmamız için yeterince takviye barındıran meşakkatli bir serüvenin meyvesi bu kitap.
Gazeteci-Yazar Adem Özköse'nin ribat yurdu Filistin'den cihad yurdu Afgan topraklarına, taylandlı müstemli kafirlere kan kusturan Patanili muvahhidlerden moskof ayılarını avlayan yiğit Çeçenlere, bir Nakşibendi Şeyhi Abdurrahman en Nuaymi'nin liderliğinde Irak'ta coni'leri parçalara ayıran Allah'ın askerlerinden Filipin'i marcos'un domuzlarına dar eden Morolu Akıncılar'a...
Direniş grupları ve liderleriyle birebir röportajlar, yolumuzu aydınlatacak tavsiyeler... Müslüman direnişçilerin yanı sıra Leyla Halid gibi, Caoimhe Butterly namı diğer Cueeva gibi, Rachel Corry gibi tanınan gayrimüslim direnişçiler de mevcut çalışmada. Hepsi birbirinden değerli onca röportaj.
Herkesin okuyabileceği, çok kıymetli bir çalışma. Özköse'ye bu değerli eseri için teşekkürler. Diğer çalışmalarında görüşmek üzere...
·
Not rated
Bir şeyden ne kadar kaçıyorsak o kadar bizi aynı hızda buluyor bence karma bunu gerektiriyor belki de kim bilir
Aşk ne güçlü bir duygu, hem tehlikeli hem masum ,bazen en yukarlarda bazen en dipte. Doğrusu,yanlışı,yasak olanı,takıntı haline gelişi türü öyle fazla ki tek tanıma uyumayacak kadar derya deniz.
Dünyaya geliş nedenimiz bile aşka bağlı
Eriksona göre psikososyal gelişim kuramında bireyin kritik gelişim dönemde de atlatılması gereken bir kriz, bir çatışma vardır. Denge içinde olup, krizlerin çözülmesi bir sonraki evre için sağlıklı temeller oluşturur. Ve bu dönemler ruh sağlığı yerinde yeterli bilgi deneyimine sahip anne ve babalarla atlatılabileceği aşikar. Günümüz toplumuna baktığımız zaman anne ile güvenli bağlanma sağlayamamış , ergenlikte takılı kalmış halen yetişkin olamamış, öfke kontrolünden yoksun, çok fazla birey var. İnsan ruh sağlığı yerinde olmayan ya da yeterli bilgi donanımına sahip olmayan anne babadan alıyor ilk yarayı. Sonra okul ile başlayan sosyal çevre İş hayatı evlilik vs derken genişliyor. Aslında çocuğa, "zorda kaldığı sırada duygularını yönetmeyi" öğretmek, aynı zamanda sosyal yaşama ait "davranış eğitimi" vermek anne babanın çocuğunun sonraki dönemlerinde sağlıklı ilişkiler kurabilmesi kendi ile barışık yaşayabilmesi için çok önemli.
Fakat bilinçsiz aile tutumları, çevre faktörleri insanın ruh dünyasında çok derin yaraların açılmasına sebeb. Bırak ve Rahatla kitabı duyguları kontrol altına alabilmek için kök hisleri değiştirmenin gerekliliğini, geçmişin yaralarını onararak hayata tekrar tutunabilmenin ipuçlarını sunuyor. Tek kelime ile muhteşem bir yolculuktu benim için. Ruhsal özgürlük için tam bir yol haritası olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim.
