Gönül hanım kitabı edebiyatımızda Orta Asya'dan ilk bahseden kitap olması nedeniyle çok kıymetli bir yer tutmaktadır. Tarihimizin tozlu sayfalarına yapılan yolculuğu okurken milli duygulara engel olunmuyor:)
Bir Türk subay olan Mehmet Tolun , Macar Kont, Tatar olan Gönül Hanım ve abisi Bahadır Bey' in köklerine inmek maksadıyla Rusya'dan başlayan ve Orhun abidelerine kadar uzanan macera dolu yolculuk ve yolculuk esnasında yapılan manalı sohbetleri okumak gayet benim için keyif vericiydi. Özellikle Gönül Hanım'ın bilgisi , terbiyesi, eğitimine hayran olamamak elde değildi. Bu konuda Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nu tebrik ediyorum çünkü uzun zamandır böyle güzel yazılan bir kadın karaktere denk gelmemiştim. Ben genel olarak kitabı beğendim zaten ince ve tam tadında bir eser olmuş. Şimdiden okumak isteyen tüm okurlara iyi okumalar:)
Eserimiz Milliyetçi duygularla "Turancılık" fikrini savunarak, tarihimizi ve dünyadaki Türk asıllı kavimlerin birbirleriyle sıkı bağlar kurmasını ön planda tutmaktadır. Yazarımız aslında kendi ilgi alanına da giren "Orhun Yazıtları" hakkındaki bilgilerini biz okuyucularıyla paylaşmıştır.
İçerisinde aşkı da barındırması üstelik bunu güçlü bir Türk Kadın karakteri ile Gönül Hanım üzerinden aktarması da hoş olmuş. Kısacası hem bir aşk hikayesi, hem tarihi bir roman, hem de seyahat kitabı tadında bir eserdi.
Bu arada klasikleri mutlaka okuyun gençler. Çünkü bir KPSS sınavında çıkan "Kaşgarlı Mahmut'un Türk'ün kanadı diye adlandırdığı savaş aracı nedir?" sorusunun cevabı bu kitapta vardı:
"Karargahımız civarında onlara kavuştuğum zaman çabuk döndüğüme şaştılar.
- At yiğidin kanadıdır dedim." Sf.47
Bu Sazın Ahengini Bu Kez BEN Duydum!
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
I didn't want to start my review without including this part. I HIGHLY RECOMMEND YOU READ THIS SECTION ESPECIALLY!
~~~
"To the Turkish Zeybeks
I wrote this book with you in mind. I wrote it in the nights of trouble, with my tears leaking and my heart aching.
Hey Turk! In these lines, we describe the epics of the
Kısa hızlı bi kitaptı. O dönemin dilini sevdiğimden mi bilmem dilini sevdim. Derin bi edebiyat ve betimleme yoktu. İstense uzatılabilecek güzel bi konusu vardı. Gezilen şehirlerden ve bölgelerden oldukça güzel tarihi bilgiler vardı. Kitap bi konuda bilgilendirme amacı taşıyor gibiydi edebi bi roman kaygısından çok. 1900'lü yılların yazarlarında dikkatimi çeken bi konu okumuş, kendini geliştirmiş kadın arzusu... Kitaptaki ana karakterlerden biri olan Gönül Hanım'da, Çalıkuşu Feride'de, Turfanda mı yoksa Turfa mı 'da ki Zehra'da da betimlenen tüm kadınların ortak özelliği; okuyan, okumayı gelişmeyi seven, öğretmen olan, dik ve kendini karakteriyle ortaya koymaya çalışan kadınlar. Hepsi ya Avrupa ülkelerinde okumuş ya İstanbul'da ki yabancı okullarda okumuş kadınlar. Dönem itibarıyla kadına derin bilgi birikimi verebilecek bi yer yok başka maalesef çünkü. Daha kadın hakları gibi konuların pek konuşulmadığı zaten yaşamanın dahi pek kolay olmadığı bi dönemde kadına bakış açısını Gönül Hanım üzerinden geliştirdiği konu kısa da olsa değerliydi. 120 sayfalık bi kitap için genişçe bi konu seçimi vardı. Haliyle oldukça özet denebilir. Orhun abidelerinden ve o bölgeden daha o dönemde bahseldilmesi dikkate değer.
Hâristan, Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun Servet-i Fünûn Dergisi'nde yayımladığı hikayelerini içeren ilk hikaye kitabı.
22 hikayeden oluşan kitapta; Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Türk ülküsünü, vatanperverliğini, örf ve adetlerine olan bağlılığı ve saygısını yansıttığı hikayelerinde, özellikle ele aldığı sosyal konulara getirdiği yeni bir bakış açısı
Bu akşam sizlere edebiyatçı bir arkadaşımın "Bir insanın ömründe üç kez okumalı (ortaokul çağında, lise çağında ve yetişkinlikte)" dediği, benim ise en ilk kez okuduğum ve 'Neden daha önce okumamışım' dediğim bir kitabın paylaşımı ile geldim.
Servet-i Fünun yazarlarından olan Müftüoğlu daha sonra Türkçülük ve Yeni Lisan akımlarını
