Anadolu'nun geçmişten bugüne ve bugünden sonra da sorun olmaya teşkil edecek problemleri çok güzel bir şekilde romanlaştırarak anlatılmış. Kitabı okurken karakterlerin yerine kendinizi koyacak ve bazı bilmediğiniz konuları öğreneceksiniz. Bir çırpıda bitirmek için elinizden düşürmeyeceğiniz bir kitap.
Bu kitabı almış olduğum için kendime kızdım. Türk Ermeni meselesini belki belgelere dayanarak işlemiş, ama anlatım o kadar zayıf dil o kadar kötü ki bitirmek işkence oldu. Kitabın bir bölümünde Van'da bir çay bahçesinde oturuluyor ve karşıda Akdamar adası görülüyor, denmiş. Akdamar adası Van'dan görülmez. Burdan sonra gösterdiği belgeler de inanırlılığını kaybetti aslında ama araştıracak heves bile bırakmadı kitabı yazan. En kötü kitaplar listesinde liste başı olur bence
Mustafa Akgun ile tarihte yolculuğumuza devam ediyoruz.Bir tarafta Selçuklu devleti sultanı Alparslan bir tarafta Bizans imparatoru Romanos Diogenes Malazgirt savaşında verdiği üstün mücadele yer almaktadır.Oğuz, Peçenek ve uz ve diğer Türk asıllı paralı askerlerin karşılarında Selçuklular'ı görünce Bizans ordusunu terk etmeleri ve selçuklu tarafına geçmeleri savaşın gidişatını belirlemişti.savasın ardından esir alınan diogenes Alparslan'ın huzuruna getirilmiş ve anlaşma sağlanmıştır.En önemlisi ise Buyuk sultanın affettiği dıogenes eski imparatorun oğlu tarafından tahttan indirilip gözlerine mil çekilerek öldürülmüştür. İçinde Bahadır, Safiye ve Mestan, Aybüke gibi aşıklarla da dolu, Nizamülmülk'ün de engin bilgisiyle yer aldığı bir kitaptı.Tarihi olaylar içinde aşk hikayeleriyle zenginleştirilmiş. Bu sayede kitap hiç sıkılmadan ve yorulmadan bir solukta okunmaktadır.fakat nacizene fikrim tarihden daha cok aşk hikayeleri daha ön planda çıkmış Açıkçası eseri alırken, daha çok tarihi bilgi ve Selçuklu Sultanı Alparslan hakkında bilgi olacağını düşünmüştüm, bu yönde hayal kırıklığına uğradım..
Kitap tek başına güzel
Yazarın Ertuğrul Gazi adlı kitabını okuduysanız bu kitaba ortasından başlamanızı tavsiye ederim. Şayet okumadıysanız akıcı ve içine çeken bir üslubu olduğunuda es geçmemek lazım.
Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin şöyle bir sözü vardır:
“Nefsin kılıcı tahtadandır. Üzerine gittiğin zaman sana karşı çalışmadığını görürsün.”
Kitap, Yahudi ve Yahudilerin tarihi hakkında bilgi vererek başlıyor. Masonluk Siyonizm, Sabatayizm, Tapınak Şövalyeleri hakkında geniş bilgi verirken bunların amaçlarının neler olduğunu anlatıyor.
Dünya üzerinde kurulu bir Yahudi düzeninin var olduğu ve bu düzenin dünyaya nasıl hükmettiği kaynaklar göstererek anlatılmış.
Kurmuş oldukları bu sistemde kimler var, kimler bu sisteme hizmet ediyor tek tek isim vererek anlatılmış.
Yazar tarih boyunca Yahudilerin ve Yahudi sempatizanlarının hem ülkemizde hem de dünyada yapmış olduğu bütün faaliyetleri en ince ayrıntısına kadar gözler önüne sermiş.
Çok ayrıntılı bir kitap.
Kitap şu bölümlerden oluşmaktadır.
- Yahudilik ve Türevleri
- Tarihte Yahudi
- Siyonist Yahudi’nin Oyun Kaideleri
- Siyonist Yahudilerin Hâkim Olduğu Sahalar
- Cumhuriyet Devri Türkiye’si ve Yahudiler
....
vatan topraksa eğer
ormansa nehirse mâdense vatan
işçiyse köylüyse aydınsa vatan
yâni yapıp yaratmaksa herşeyi yenibaştan
sevmeyi yenibaştan
alkışı yenibaştan
bir hesabı vardır bunun sorulur
bu hesabı soracaklar bulunur
akgün karagünden öcünü alır birgün
ürker altunlu yiğitliğin senin ey bunak düzen
ürker bu yağma saltanatın
o kanlı karanlıktan kopup gelen bebeğin
güneş renkli ilk çığlığından
lenin'ler olur bu çığlık hey bekleroğlu
marks'lar mao'lar mevlâna'lar
mustafa kemaller olur hey bekleroğlu
galile'ler gagarin'ler adsız ustalar
ve sen olursun işte hey bekleroğlu
kıtlıklarda
kıranlarda
kurtuluşlarda
...
