“Uykusuzluk”
Kitaba bu isim bu mâna daha çok yakışıyor...
Murakami ile tanışma kitabım...Ben dilini, anlatımını, detaylı betimlemelerini sevdim..
Gördüğü karabasandan sonra on yedi gündür uyuyamayan kadının hikayesi..Tam on yedi gündüz ve on yedi gece...
Bu kadın uyuyamadığı o süre zarfında kendini ailesini yaşamını sorguluyor aydınlanma yaşıyor.
Uyku ne büyük zaman kaybı oysa ama sağlığımızı da ona borçluyuz...
Kitapta sürekli üzerine düşülmüş bir konu var ; 3 sayfa da bir yazar gözümüze sokuyor Tolstoy’un Anna Karenina romanı... Okumayanlar için bilgilendirici bir özet niteliğinde olmuş.Kitaptaki baş karakter kadın bu romanı tam 3 kez bitiriyor bu uykusuzluk halinde.
Bende sanki kitap yarım kalmışlık hissi yarattı, bir anda bittiği için çok şaşırdım. Ben sonunda bunların hepsinin bir rüya olacağını var saydım. Aslında rüyasında uykusuzluk çeken bir kadının öyküsü gibi düşündüm. Öyle bağlasa bence basit ama böyle yarım kalmışlık hissinden daha tatmin ediciği olacağını düşünüyorum.
*Söylemeden geçemeyeceğim muhteşem bir baskı!!
Ciltli ve o sayfaların hepsi kuşe kağıda basılmış zevkle okunuyor :)
Keyifli okumalar diliyorum...