439 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Günümüzde olmayan eski Yogoslavya'da ikinci dünya savaşında o bölgede Türk azınlığın başından geçenleri anlatan eser. Ikinci dünya savaşı bütün hızı ile devam ederken, Yogoslavdaki etnik gruplar kendi bağımsızlığını bahane ederek yeni bir örgütlenme yapısı içinde çete savaşlarına başlamışlardır. Bu çete savaşları ülke çıkarlarını değil etnik çıkarları amaçlamaktadır. Bu çeteler bölgelerindeki etnik halka çok büyük kötülük yapmakta ve toplu katliamları yapmaktadır. O bölgedeki Türk halkı ile Sırpların arasında yaşananlar, Almanların, İtalyanların politikası, din adamlarının toplumun direniş ve örgütlemesi gibi konularında anlatıldı bir eser. Kitapta Türk halkının yaşadığı zulmu ve bu zulme direnişini anlatan eser sadece bir halka yapılanlar olarak değil, savaş ortamındaki durumuda gözler önüne seriyor.
Drina'da Son Gün
Drina'da Son GünFaik Baysal · Elips Kitapları · 2012291 okunma
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Leyla Erbil,2002 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne,Türkiye de aday gösterilen ilk kadın yazardır.Anlatım tekniği ve kurgu bakımından modern edebiyatın özgün sesi olmuş,varoluşculuk,psikanalizm ve feminizm gibi anlayışlar içerisinde,bireyin iç dünyasındaki derinliği ve kadın erkek ilişkilerini ele almıştır eserlerinde. Türk edebiyatının 1950 kuşağı
Tuhaf Bir Kadın
Tuhaf Bir KadınLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,005 okunma
Reklam
439 syf.
10/10 puan verdi
O kadar etkileyiciydi ki sanki içinde yaşıyorsun gibi. Okurken şimdi yaşasaydık bunları hangi komşum,hangi iyilikte bulunduğum insan o durumda bir olurdu ,iyiliğini gösterirdi, hangisi ayrışır düşman olurdu diye düşündüm. Bu sorunun cevabını öğrenmek zorunda kalmamayı diliyorum.Ister barış olsun ister savaş yine olan en çok kadınlara ve çocuklara oluyor.Ve yine tanık oluyoruz o günde bugün de yaşananları çarpıtan,yanlış gösteren akbabalar savaş sahnesinde en önde yerlerini alıyor.Biz Türkler en iyi dostumuzun yine kendimiz olduğunu unutmamalıyız.Dili akıcı ve betimlemelerden sıkılmadığım bir kitaptı. Birde yaşananlar gerçek olmasaydı dedim. "Ben döneceğim. Birgün er geç döneceğim. Hemde bu kez bir daha yerimden kımıldamak üzere döneceğim.Türkiye de benim yurdum, burası da.Topraklarımın hepsini haydutların elinden geri alacağım."Şevvala Selmonoviç
Drina'da Son Gün
Drina'da Son GünFaik Baysal · Nemesis Kitap · 2013291 okunma
456 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 days
Okurken sürüklendiğim düşünceler
Ortada bir savaş var; ölenler ve öldürenler.Roman boyunca size iki seçenek sunuluyor: Öldürenlerin de insan olduğunu unutmamak,silahlananların birilerinin oyununa geldiğini özlerinde iyi insan olduklarını kabul etmek ve intikam ateşiyle tutuşmamak. Diğer seçenek ise, mazlumların intikamını mutlaka ve mutlaka almak. Hangi seçenek bizi gerçekten barışçıl ve adil bir dünyaya götürür sizce? Kendi fikrimi söyleyecek olursam,bazen yaşatmak için öldürmeniz gerekir.Zalimi yaşatmak mazluma ihanettir.Birilerinin kanından beslenen canavarlar tarihin her sahnesinde karşımıza çıkıyor,bir de bu canavarların oyununa gelip onlar adına savaşanlar. Oyuna gelenlere merhamet etmek,birileri adına kana buladıkları ellerini affetmek asla oyuna gelmemiş olan,şerefiyle yaşayan insanlara yapılacak en büyük ihanet değil midir? Mazlumun karşına geçip nasıl diyeceğiz biz seni öldüreni affettik o da insandı diye ? Etten,kemikten olmak insan olmak için yeterli midir ki ? Eti kemiği var diye ruhunu canavarların emrine satmış olanlara gerçekten insan diyebilir miyiz?
Drina'da Son Gün
Drina'da Son GünFaik Baysal · Nemesis Kitap · 2013291 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Seçkin yazarlarımızın kaleminden çıkmış 24 güzel hikayeden oluşan bir kitap. (Çerez gibi bitti gitti vallahi :)) İçindekiler: Adem ile Havva, Ahmet Hamdi Tanpınar Bir Tren Yolculuğu, Ahmet Hamdi Tanpınar Garez, Refik Halit Karay Ses Duyan Kız, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Bir Hayatın Üç Perdesi, Halide Edip Adıvar Gül Hanım'ın Annesi, Memduh
Türk Edebiyatının En Güzel Hikâyeleri
Türk Edebiyatının En Güzel HikâyeleriKomisyon · Tercüman Yayınları · 19922 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Vaktim olursa bir sahafın fotoğrafını çekip satma uğraşı içerisine girdiği tüm kitaplara bakıyorum. İlgimi çekenleri sepete atıyor daha sonra tek tek araştırıyorum. Yazarı kim? Kitap hakkında yazılan yorumlar ne? Konusu ne? Öyle bir günde sepete attığım kitaplardan biri oldu Madam Bambu. Yazarı, Faik Baysal. Doğruyu söylemek gerekirse internette Madam Bambu hakkında öyle köşeli yorumlar bulma şansım olmadı. Kitaptan kısa kısa alıntılar yapılmıştı hepsi o kadar. Nedene takılıyorum sürekli! Neden ben Faik Baysal’ı bilmiyorum? Benim eksikliğim mi? Can Yayınları beş kitabını basmış Faik Baysal’ın ve ben ıskalamışım. Her şeyin zamanı vardır denir ya, hoş vaziyet içinden çıkılmaz bir durum almaya başladığın da söylenir daha çok. Öyle ne aldığımı çok bilmeden edindim Madam Bambuyu. Hissi bir durum! Kahramanımız; Senar Kul, altmış altı yaşında feci yalnız bir adam. Eşini on beş yıl önce kaybetmiş, abazanlığın zirvelerinde kamp kurmuş, gözünün dönmesine çeyrek kalmış bir adam. Fırsatını bulsa, cesaret edebilse, aklını karartsa… Keman virtüözü olmak isterken her nasılsa veteriner olmuş, bu durum Belediye Mezbahasından emekli olana kadar devam etmiş. Yalnızlığın dalgaları önce yoklamaya sonra da boğmaya niyetlenince çaresiz ruh doktorlarına gidiyor muayene oluyor. Teşhis aynı, evlenmen lazım veya bir tatil kasabasında üç dört ay dinlenmen lazım. Ne yapsın paraya kıyıyor gidiyor o da. Mavi otelin sahibi Sinem Hanım ve otel müşterilerinden Hande Hanımla tanışıyor. Madam Bambu; Hande Hanım….
Madam Bambu
Madam BambuFaik Baysal · Can Yayınları · 20029 okunma
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.