Tanpınar'ın ölümünden kısa süre önce yazdığı son romanı.
Tanpınar, edebiyat sahasına kültürü ve medeniyeti romana dahil eden yegâne yazarlarımızdandır ki bu durum ''Saatleri Ayarlama Enstitüsü''nde alegorik ve ironik olarak mevcuttur.
Romana geldiğimizde Doğu-Batı sorunsalı, kahramanlar vasıtasıyla bizlere aktarılmıştır.
Hayri İrdal Doğu medeniyetini temsil ederken Halit Ayarcı Batı medeniyetini temsil etmektedir. Peki Tanpınar bu temsiliyeti yaparken ideali gösteriyor mu? Hayır. Hayri İrdal'ın fazlasıyla spiritüel olması, Halit Ayarcı'nın ise maneviyattan bu denli uzak olması onları ideal kişi yapmıyor. burada Türkiye'deki insanların durumunu çok iyi analiz ettiği gözüküyor çünkü hangi kesim olursa olsun o kesimin belli sıkıntıları olduğu gayet açık durumdadır.
Tanpınar, Yahya Kemal'in yolundan giden biridir. Yahya Kemal'in ''kökü mazide olan atiyim'' sözü onun için hayat felsefesi hâline gelmiştir. zamana dair görüşlerinde de Henri Bergson'un zaman felsefesinden etkilendiği de açıktır. Bergson'a göre zaman bir bütündür, insanlar zamanı saatlere, günlere, yıllara bölmüştür. Bergson zamanın insanoğlundan bağımsız bir şey olduğunu söyler. Tanpınar ise ''ne içindeyim zamanın'' adlı şiirinin ilk dörtlüğünde şunu söyler:
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpâre geniş bir anın
Parçalanmış akışında
Görüldüğü üzere Bergson ile aynı doğrultuda düşünüyor Tanpınar. romanı bu bağlamda okumak kitabı daha iyi anlamlandırmamı sağlayacaktır. aksi hâlde pek bir şey ifade etmeyebilir.