1991- Malcolm Lowry Ödülü, 2009- Cervantes Ödülü ve 2011- Alfonso Reyes Ödülü'ne layık görülen Çöl Savaşları ile selamlıyorum sizi.
Geleneklerin sözde modernleşme ile yıkımına tanıklık edeceğimiz rotamız bu sefer Meksika.
José Emilio Pacheco kısacık bir anlatının içine derin bir toplum ve birey eleştirisini gündelik bir dille yerleştirirken Meksika'nın değişen politik coğrafyasına ışık tutuyor.
Çocuk gözünden değişen dünyaya, aşka ve günlük hayata bir bakış olan bu yükte hafif pahada ağır anlatı sadece ötekeleştirme, sömürge düzeni ve kimlik baskısı ile olan bir savaşı dillendirmiyor aynı zamanda kadim uygarlıklara ev sahipliği yapmış bu toprakların çöle dönüşen geçmişininin de savaşı.
Deniz Torcu'nun mükemmel çevirisi ile kalemiyle tanıştığım yazarın #boynuvurulmuşay isimli kitabına döndüm yönümü.
Kapak tasarımı Meksika el sanatlarından bir örnekle taçlandırılmış. 
Çöl Savaşları
Nasıl buyurdu Zerdüşt?
Şimdi 
Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını alıyorsunuz elinize, ilk sayfayı açıp başlıyorsunuz 
Friedrich Nietzsche ile yolculuğa. Rehberiniz Zerdüşt.O önde siz arkada. Gemiyle yolculuklar yapıp Zerdüştun mağarasına sığınıyorsunuz. Sakın sesinizi çıkarmayın. Çünkü böyle buyurdu Zerdüşt.
Onun yanında her kılığa giriyorsunuz; Halk olup, yoldaş oluyorsunuz, yılan, essek, maymun, kuzu, deve, aslan.. birçok hayvan oluyorsunuz. Çocuk oluyorsunuz. Güneş oluyorsunuz, Zerdüştun hasreti öğlen oluveriyorsunuz. Henüz bulamadığı çocuklarının anası kadın oluyorsunuz. Öğütler veriyor, sırlar veriyor, kızıyor söyleniyor ama insandan vazgeçmiyor. Böyle buyurdu Zerdüşt. Hayatı sorguluyor Zerdüşt. Tanrıyı öldürüyor ama inanacak bir dal arıyor Zerdüşt.İnsanın anlam arayışını bu kitapta bulabilirsiniz. Aynı zamanda Zerdüşt ozan. Devrik, doğaçlama sözcükler sizi yorsada,mest edebilir. Keyifli okumalar.
