BEN HANZANLA!
Çeto Dergisi Filistin Özel Sayısı.
Hüsrev Hatemi, Hakan Albayrak, Hasan Aycın, Fatma Şengil, Hüseyin Hatemi, Murat Güzel, Turan Kışlakçı, Ayşe Beyza Çiçek, Zeynep Duygu Demir, Nedim Ali, Sedat Sever, Abdülkadir Emeksiz, Kübra Karakaya, Kemal Sayar, Veysel Bozkurt, Erol Göka gibi değerli yazar ve çizerlerimizin yer aldığı dergi çok geniş bir okur çeşitliliğine seslenmeyi sürdürüyor.
Ülkemizin çocuğa ilişkin bütün birikimlerini, yüzlerce yazar ve çizerimizin emeğinden oluşan titiz bir çabayla yansıtmak isteyen ÇETO, bu alandaki edebî ve akademik yaklaşımlar yanında, çocukların da bizzat kendi ürünleri ile var olabildikleri bir dergi.
Çeşitli dillerden türkçeye yapılan edebiyat çevirileri ise derginin bir başka ağırlık noktası.
Parçalar, edebiyatımızın usta kalemlerinden biri olan Ferit Edgü'ye saygı duruşu niteliğinde sayılabilecek bir kitap.Kitaplığımda Ferit Edgü kitapları yanında yerini alacak. Ferit Edgü'nün taslak metinlerinden yola çıkılarak oluşturulan kitabı, Baran Güzel hazırlamış.Fikri çok sevdim.Ferit Edgü'nün Çığlık'ında yer alan bu taslakların ( öykü önerilerinin) bir kısmı tamamlanmış bir kısmı yeniden yazılmış.
Taslakları tamamlayan ya da yeniden yazan isimler ise şunlar:Okan Çil, Kerem Işık, Bahadır Cüneyt Yalçın, Hakan Bıçakçı, Pelin Buzluk, Emirhan Burak Aydın, Sedat Demir, Melida Tüzünoğlu, Mevsim Yenice
Öykü sevenlere Ferit Edgü sevenlere tavsiye ederim.️
Küçük Paris Fena Öksürüyor, farklı bir okuma deneyimi yaşattı bana.Nurperi ya da diğer adıyla Belkıs, Sadberk ve Suzan Dilber karakterleri etrafında kurulan öykülerden oluşmuş olmasına rağmen, bu kitabı bir bütün olarak düşünmek de mümkün.Mekân aynı mekân tüm öykülerde.Samatya'da bir meyhanenin adı Küçük Paris.Kitabın en önemli karakteri de denebilir Samatya'ya çünkü Sedat Demir mekânı öyle güzel aktarmış ki kitaba bir kahraman yaratmış Samatya'dan.Postmodern anlatının tüm imkânlarının kullanıldığı kitapta genel olarak bir karmaşa hâkim.Bu da meraklı, metni kazımayı seven okurlar için bulunmaz nimet.Bolca sinema, edebiyat göndermesi de mevcut.Hem geleneksel öykü kalıplarının hem de postmodern anlatının kullanıldığı kitabı zorlu metinlerle uğraşmayı sevenlere tavsiye ederim.️Bu arada kapak tasarımını ve kitabın adını çok sevdim.️
Şehirlerimi yaktılar baba.
İçine tıka basa şiir doldurduğum şehirlerimi.
-Sedat Demir-
Geliri kimsesiz çocuklara bağışlanan şiir kitabının yorumuna bu güzel alıntıyla başlamak istedim. Kısacık ama yüreğe dokunan şiirlerle dolu sayfalar kitabın adının neden "Kalp Hastalıkları" olduğunu anlamamızı sağlıyor.
Gerçektende bir tür hastalık değil mi aşk. Belki de tedavisi bol, bol şiir kitabı okumaktır, ya da şiir alıntıları. Kim bilir?
*"En büyük kalp hastalığı aşktır nasılsa."
*Sana değil sende varolamayışıma ağlıyorum.
*Unutmaya çalışırken ezberledim o lanet olası adını.
*ANLIYORSUN DEĞİL Mİ? *ANDREJ BLATNIK* *DEDALUS KİTAP*
birkitapbinyurek.blogspot.com.tr/2017/08/anliyor...
*ANLIYORSUN DEĞİL Mİ? *ANDREJ BLATNIK*
*DEDALUS KİTAP*
Blatnik Avrupa ve Balkanların en değerli anlatıcılarından. Birçok dile çevrilen yapıtlarıyla, bu yapıtlardaki yenilikleriyle kurmaca ve onun dil geleneğine belirgin düzeyde katkısı var. Dünya edebiyatı onu böyle biliyor.
"Blatnik'in yaşamına bakıldığında, çeşitlilik gösteren deneyimlerle oluşmuş bir birikimi var. Az bir parayla, otostop yaparak çeşitli kıtalara yaptığı yolculukların yazın hayatını şekillendirdiği, yetkin bir edebiyat ve sosyoloji eğitiminin ardından, bir süre bir rock müzik grubunda elektrogitar çalmış olması metinlerinde seçtiği kelimelerin rengini belirlediği ortada. (…) Birçok öyküsünde sayrılı düzenekleri yüksek voltajlı cümleleriyle sorguluyor, hırpalıyor ve bunu yaparken paradoksal ve alaycı bir biçem kullanıyor."
-Sedat Demir, Radikal Kitap-
(Tanıtım Bülteninden)
KİTAP YORUMUM
Ben kitabı okurken adeta yazarı ile sohbet eder gibi hissettim. Hayatın gözlemlerini kalemine takılan köşeden yazan yazar oldukça samimi kalemi ile hem düşündürüyor, hem de hayata bakış açısını dile getiriyor.
Kitabın bana öğretisi de şudur; ki en önemli öğreti benim için. Hayatımız da hepimizde sorunları var. aşık oluyoruz, bazen maddi/manevi sorunlarımız oluyor. Bazen terk ediliyoruz, bazen de yanlış insana aşık oluyoruz. Aslında önemli olan şu. Ne yaşarsak yaşayalım, onu tecrübe hanemize taşımaktır asıl olan.
Bir Çay saatinde okuyacağız güzel bir eserdi.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN
—
ÇATI KATI
IŞIL IŞIK/TÜNELDEN ÖNCEKİ BEYAZ EV 3: ÇATI KATI KİTAP YORUMU :
PUAN:9/10
KONU: 1. ve 2. kitaptaki karakterlerin birleşip Arden'i yakalamaya çalışmaları ve ardından yaşananlar
ÖZET: Başkomiser Emris İnterpol aracılığıyla Arden'i yakalamak için başta Sedat olmak üzere diğer kitaplardaki karakterlerden ve yüksek rütbeli polislerden oluşan özel bir ekip kurar. Bu ekibin yanı sıra Eren de onlara yardım etmektedir. Emris, Sedat, Eren, Ala, Demir ve Atlas çoğunlukla beyaz evde beraber çalışırlar. Peki Arden'i yakalamayı başarabilecekler mi? Herkes sağ kalabilecek mi? Eren Arden'i unuttu mu yoksa hala âşık mı? Tüm bu soruların cevabı için kitabı okuyun
Kitabı çıkar çıkmaz aldım ancak okuması biraz uzun sürdü. Bazı yerler yavaş ilerliyordu ve çok az da olsa sıkıldığım yerler oldu. Ama özellikle sonlara doğru aşırı sardı elimden bırakamadım. 3 kitabı birden değerlendirirsek en iyisi bence 1. kitaptı. Diğerleri kötü değildi, 1. kitap harikaydı 3. kitabı okuduktan sonra serinin tamamen bittiğini de anlamış olduk maalesef Sadece ayrıntılar biraz fazlaydı yani hikayeden çıkıp da anlatılan bazı kısımlar vardı onlar biraz sıktı. Onun haricinde çok güzel kitaptı polisiye ve gerilim sevenlere mutlaka öneririm
