112 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitap gerçekten fena halde öksürüyordu. Öksürürken de ağzından yüzlerce kelime etrafa dağılıyordu, lakin bu kelimeler sanki yanlış cümlelere katılmış gibi ben de çok anlam bulamadılar.
Anladığım kadarıyla yazar gerçekten "yazmak hakkında" çok şey biliyor ciddi anlamda bilgi yüklü. En azından öyle bir mesaj var satır aralarında.
Ama işte her kitap ,herkes için yazılmıyor. Ben anladım ki, bu kitaptaki öykü tipi öykümsü anlatılar benim için yazılmamış, eminim çok severek okuyacak başka okuyucular için yazılmış.
E peki ben neden bu kitabı, para verip aldım?
Netteki tavsiyeler üzerine aldım.
Sonuç: Genel kitap tavsiyeleri bana göre değil iyice anladım. Bu arada bu yorumu, bu kitabı kötülemek anlamında yazmadım. Kitapta büyük emek var, yılların birikimi var, belki de iyilerden akademik ya da edebi anlamda , ama koca bir AMA bu kitap, bana hitap etmedi ne hikayeler ne de anlatım tarzıyla beni mutlu etmedi.
Kanlı baskınının ardından iki yıl geçse de Akdeniz’in suları hala kaynıyor. Haliç tersanesinden demir alan Mavi Marmara gemisi tekrar aynı rotayı izleyecek. İstikamet aynı… Gazze... Fakat Dünya’yı dehşete düşüren bir ayrıntı daha var… Bu sefer yardım konvoyuna Türk savaş gemileri de eşlik ediyor.
Bir savaş gemisinin koridorlarından İsrail hapishanelerinin işkence kodeslerine, Gazze tünellerinden Kudüs’ün kanalizasyon hatlarına kan ve kahramanlıkla yoğrulmuş bir yolculuk…
İskenderun körfezine demirleyen uçak gemileri… Amik ovasında patlayan İkinci bir kurtuluş savaşı… Bir harb-ı kıyamet…
Eski zamanlarını özleyen yalnız bir devletin, Dünya’nın hâkimlerine karşı giriştiği topyekûn bir var olma mücadelesi… Davut Harekâtı…
Gazze sokaklarında sefalet, Zeytin dağında aşk, Cehennem vadisinde şehadet.
Ve hedeflerin en kutsalı…
İlk Kıblemiz… Altın kubbeli o necip şehir…
Kudüs
Zamanında Sait Faik ile, Ömer Seyfettin ile, Sabahattin Ali ile öğrendiğim Türk öykücülüğünü son dönemlerde pek takip etmiyordum. Bu kitap yeni nesil öykücüleri tanımak açısından harika bir kaynak oldu bana. Ferit Edgü'nün yarım bıraktığı hikayeleri kendi tarzlarında tamamlayan ya da yeniden uyarlayan dokuz öykücüyü bir araya getirdiği için Baran Güzel'e de teşekkür etmek lazım bence. Favori yazarlarım: Kerem Işık, Mevsim Yenice ve Hakan Bıçakçı oldu. Bahadır Cüneyt Yalçın'ın ve Sedat Demir'in öykülerini de sevdim aslında. Ancak Pelin Buzluk'un, Melida Tüzünoğlu'nun, Emirhan Burak Aydın'ın ve Okan Çil'in öykülerinden pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim maalesef. Ferit Edgü'nün yarım bıraktığı kısımları okumasam, belki onların hikayelerini de severdim. Ama ana hikayeye pek sadık kalmamış olmaları, konunun sarpa sardırılması gibi geldi bana. Uzun lafın kısasını söylemek gerekirse, çokça yazım hatası olmasına rağmen, kitabı çok sevdim. Öykü seven okurlara tavsiyemdir. =)
#Kitapyorum
#AhmetÜmit
#SisveGece
#syf439
Bitti...
Kalemini beğeni ile okuduğum yazarlardan birisi Ahmet Ümit...
Yine bir solukta okuduğum kurgusu gayet güzel finali ise şaşırtıcı bir kitap...
Aniden ortadan kaybolan bir kız Mine... Aşık olduğu kızı arayan evli ve çocuklu Mit görevlisi Sedat... İstihbarat içindeki zıtlaşmalar, yasak aşk, entrikalar, örgütler, çatışmalar...ne ararsanız var bu kitapta... Fakat polisiye olmasına rağmen yasak aşk ön plana çıkarılmış...
1996 yılında yayımlanan ve yabancı dile çevrilen ilk Türk polisiye romanı olma özelliğini taşıyan bir kitap olması da ilgimi çeken bir özelliği Ayrıca Roman 2007 yılında Turgut Yasalar tarafından aynı adla sinemaya da aktarılmış Filmde Uğur Polat ve Selma Ergeç başrolleri paylaşıyorlarmış... kitabını bitirdiğime göre filmini de izlemek istiyorum...
Tavsiye ederim
Kitap Alıntı ;
"Bakışlarımı konağa çeviriyorum. Görenlerde korku ve ürperti uyandıracak bu bina bana hüzün veriyor. Onu daha önce hiç görmemiş olmama karşın aramızda çözümleyemediğim bir bağın varlığını hissediyorum. Bahçedeki çürümüş yapraklara basarak binanın kapısına doğru yürüyorum. Kanatlı demir kapının üstünde, yer yer çatlamış mermer alındaki kabartma dikkatimi çekiyor. Kabartmada ilk seçtiğim bir yıldız oluyor. Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka
ama şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. Tabanca kabzasının altına bir de yarımay oyulmuş. En yukarıda yıldız, altında bir tabanca ve kabzasının hemen ucunda bir yarımay. Bu amblemi bwir yerlerden hatırlıyorum ama çıkaramıyorum."
Arka kapak yazısı oldukça vaatkar ama yapmayı istediği şeyi becerememiş sanki yazar, Üç farklı hikayeyi aynı potada kaynatamamış olmamış, yazık zaman kaybı #küçükparisfenaöksürüyor #sedatdemir
Parçalar, edebiyatımızın usta kalemlerinden biri olan Ferit Edgü'ye saygı duruşu niteliğinde sayılabilecek bir kitap.Kitaplığımda Ferit Edgü kitapları yanında yerini alacak. Ferit Edgü'nün taslak metinlerinden yola çıkılarak oluşturulan kitabı, Baran Güzel hazırlamış.Fikri çok sevdim.Ferit Edgü'nün Çığlık'ında yer alan bu taslakların ( öykü önerilerinin) bir kısmı tamamlanmış bir kısmı yeniden yazılmış.
Taslakları tamamlayan ya da yeniden yazan isimler ise şunlar:Okan Çil, Kerem Işık, Bahadır Cüneyt Yalçın, Hakan Bıçakçı, Pelin Buzluk, Emirhan Burak Aydın, Sedat Demir, Melida Tüzünoğlu, Mevsim Yenice
Öykü sevenlere Ferit Edgü sevenlere tavsiye ederim.️