Çok geç yaşında okuduğum bu dğnya klasiğinde karakterimizin böyle bir insan olduğunu hiç hayal etmemiştim. Gerçek bir şövalyelik hikayesi olarak düşündüğüm bu kitap aslında bir hastalık sonucu öyle inanılarak yaşayan bir insanın hikayesiymiş. Ama başına gelen traji komik olaylar ile sizi zaman zaman güldüren fakat bir süre sonra benzer olaylara şahit olarak artık yeterli diyebileceğim bir roman oldu.
Kitap şövalyelik hikayeleriyle aklı bulanmış olan Don Kişot ve silahşörü Sanşo'nun başından geçen trajikomik hikayelerle geçiyor. Gerçek hayattan çok kendi kafasında yaşayan baş karakterimiz deli olarak adlandırılır. Silahşörünun de ondan kalır yanı yoktur fakat daha gerçeğe odaklı bir karakterdir. Kitap boyunca sıkılmadan okudum. Çok akıcıydı.
Modern, Postmodern, Anti-Roman Olarak Tristram Shandy
Modern, postmodern, anti-roman, Don Kişot'tan sonra yazılmış en büyük romanlardan biri gibi bir sürü sıfat atfedilen Tristam Shandy, hem komik hem felsefi, hem edebi, hem hicvi her bir sıfatı hak eden çok ilginç bir roman. Okuyucuyla neyi nasıl anlatacağını sözleşen, gerektiğinde es geçen bazen fazlaca uzatarak sıkan ama en nihayetinde bir ailenin fertleriyle birlikte tanıtıldığı ve başlarından geçen küçük büyük, önemli önemsiz olayların sıra dışı verildiği bir roman Tristram Shandy. Edebiyat tarihini, kurmacayı, romanı ve romancıları ve hatta felsefecileri derinden etkileyen Tristram Shandy tam bir edebiyat olayıdır. Yazar Laurence Sterne'in geniş kültürüne, felsefe, belagat, ahlâk, din vb. bilumum bilgisine hayran olmamak elde değildir. Okuyun.
EY KORKAK VE İŞGALCİ SİYONİST!!
GİRİŞ
Tanıtım metnindeki gibi; Bu eser, asla Yahudilere hakaret etmeyen, sadece siyasî Siyonistlerin gizli ve açık bütün emellerini gözler önüne seren, reddedilmez belgelere ve inkârı mümkün olmayan bilgilere dayalı bir dosyadır.
Ben de elimden geldiğince tarafsız okumaya çalıştım. Bu kadar uzun sürede bitirmemin nedeni, Siyonistlerin geçmişte
Don Kişot, şövalyelik romanlarına hayran kalan yaşlı bir adam olan Alonso Quijano'nun hikayesini anlatıyor. Quijano, kendisini Don Kişot adında bir şövalye olarak hayal etmeye başlar ve atı Rocinante ile birlikte maceralara atılır. Yolculuğu boyunca, Dulcinea del Toboso adında hayali bir aşık için kahramanlıklar yapmak ister.
Don Kişot, dünyayı olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi görmeye kararlıdır ve bu da onu hem trajik hem de ilham verici bir figür haline getirir. Durumu, gerçeklikten kopukluk ve deliliğin bir hicviyesi olarak da yorumlayabiliriz.
Romanın en ilgi çekici yönlerinden biri, iki zıt karakterin karşı karşıya getirilmesidir. Don Kişot, saf ve idealistken, uşağı Sancho Panza pratik ve sağduyuludur. Bu iki karakter arasındaki dinamikler, romanın mizahının ve duygu sakınımının kaynağını oluşturur. Don Kişot öte yandan insan doğası üzerine bir meditasyon gibidir. Sevgi, dostluk, cesaret ve adalet gibi evrensel temaları keşfeder.
Don Kişot/Cervantes
"Yol Arkadaşım Kitap" projemiz kapsamında her ay okuyup, üzerinde konuştuğumuz programımıza tatlı bir kahvaltı ile başlayıp, son kitabımızı bitirmiş olduk, katılım saglayan tüm öğrenci ve öğretmen arkadaşlarımla şükranlarımı sunarım.
Cervantes acaba 1600 yıllarda bu kitabı yazarken, *ilk modern roman olarak
