İnkılâp yıllarında bir siyasi dava: İzmir suikastı
Yakın tarihimizin önemli siyasi olaylarına dair yıllar önce yayımlanmış bir kitabı hatırlatmak istiyorum bu yazıda. Uğur Mumcu’nun ismi kadar yazıları, araştırmaları da belleğimizde mi hâlâ, bilemiyorum. Kadıköy’deki kitapçıları kapsayan sınırlı bir araştırmayla kitaplarının yeni basımlarına ulaşmanın pek de kolay olmadığını fark etmem zor olmadı.
Ben bu yazarı hiç tanımıyordum kitabına aldandım aldım. Ama zaten şöyle 3 5 sayfa okuyunca hata ettiğinizi anlıyorsunuz. Akıcı olmayan bir üslubuyla birlikte cümlelerin hatta kelimelerin arasında en ufak bir ilgi yok maalesef. Yani yapay zekaya Türkçe sözlüğü versek bunları aralarında herhangi bir korelasyon olmadan sırala ya da boşver kafana göre takıl desek muhtemelen celal fedainin şiirlerinden daha iyi şiir yazardı.
Bu arada kitabında hepsini bitirmeye katlanamadım.
88 syf.
10/10 puan verdi
Kitap, bu yıl 21.si düzenlenen Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları'nın program öncesi yayınlanan, programa katılan şairlerin üçer şiirinin yer aldığıbir kitap. Sapanca Şiir Akşamları'na katılan ve bu kitapta yer alan şairlerin isimleri: Adnan Özer, Ali Ural, Ali Ayçil, Aziz Nazmi Şakir, Celal Fedai, Çiğdem Sezer, Ercan Yılmaz, Haşim Hemdem, İnqilab İsaq, Kadir Korkut, Kenan Göçer, Meryem Kılıç, Mustafa Muharrem, Nilüfer Altınkaya, Yılmaz Daşçıoğlu ve Zeynep Arkan.
Geçen yıl da katılmıştım ve bu yılki gibi benim açımdan verimli olmamıştı. Ancak bu yıl Sakarya Üniversitesi kampüsündeki ve Taraklı'daki programlara katıldım. Programlar çok iyiydi. Özellikle Taraklı programı harikaydı. Kendi adıma şair arkadaşlarımı görmek ve yeni dostluklar kurmak sevindiriciydi.
Özellikle ilginç ve ufuk açıcı fikirleriyle Adnan Özer, Mustafa Muharrem ve Celal Fedai, Taraklı akşamına renk kattılar.
21 yıldır bu program yapılıyor ve sanıyorum her programın da bir kitapçığı var. Katılımcılar genelde kitap çıkarmış eski-yeni şairlerden seçiliyor. Ülkemizdeki 21 yıllık şiir serüveni, dar bir seçki hüviyetindeki basılı kitap üzerinden kısmen değerlendirilebilir.
21.Uluslararası Sapanca Şiir AkşamlarıKolektif · Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · 20221 okunma
edebiyatın hayatı
kitabı okudukça kendimi Celal Fedai'den ders dinliyormuş gibi hissettim. yer yer beynim yandı, yandıkça yeni kapılar açıldı zihnimde her şeye ve edebiyata dair..
Celal Fedai'nin Şiirin Şuuru : Şuurun Şiiri dersinde işlemesi ve önermesi ile ilk defa tragedya okumuş oldum. Celal hocamız Faust'u anlamada kendi yolculuğunu anlatmamış olsa ben de kitabı basitçe sonu hüzünle biten bir yapıt olarak yorumlayabilirdim. Faust 1400'lü yılların sonunda yaşamış tıp, ilahiyat ve felsefe okumuş dünyadaki her şeyi bilmek arzusuna kapılmış ve bu kudretin kendinde olduğuna inanan kaybolmuş bir ruh. Yaşadığı dönemdeki halk tarafından fazlaca yadırganan ve her şeyi bilmek uğruna ruhunu şeytana sattığına inanılan efsaneye dönüşmüş. Satır aralarından Faust ve faust geleneğinin takipçileri sayılabilecek materyalist ve seküler sistemin dişlerinde öğütülen, değil bedenleri ruhları bile çiğnenen tanrı olmayı uman insan figürünü anlıyoruz. Faust'un zıttı Mevlana'nın Mesnevi'sidir diyerek toparladı hocamız dersi. Bu kıyasında anlaşılır olması için nispeten bir yön çizdiğini düşünüyorum.
MTO ile tanıdığım şair Celal Fedai'nin kaleme aldığı denemelerden oluşuyor kitabı.
Ve benim hayatımda kullanmadığım kelimeler; hayata, insanların yaşamına, düşüncesine yol veren kelimeler, yönlendiren şekillendiren kavramlar.
Dert sahibi adamların yazdığı kitaplar beni başta zorlasa da tekrar dönüp baktığımda altını çizdiğim cümlelerle olay
