Ortadoğu'nu Felaketi
Bir Batılının gözünden Batı'nın Doğu'da yaptığı tahribatın güzel bir tahlili... Yazarın yazdıklarını bir Doğulu yazsaydı, muhtemelen Batı düşmanı olmakla suçlanırdı.
MUAZZAM BİR ARŞİV
Yaklaşık 3 yıllık iç savaş ortamını deneyimli The Independent gazetecileri tarafından bizzat şahit olunan ve yer yer çok büyük eleştiri ve isabetli yorumların bulunduğu bu muazzam arşiv niteliğindeki kitabı okumak Suriye İç Savaşını detaylı anlamak açısından çok önemli.
Ortadoğu'nun sosyopolitik durumunu anlatırken, bugün yaşanan problemlerin kökeni olan tarihi olayları refere ederek olayları açıklama çabası muazzam! Bugün yaşanan bir problemin bugünün gözüyle çözülemeyeceğini, ardında birikmiş tarihi acıların, olayların ve politik kararların göz önüne alınması gerektiğini bu kitap ile birlikte çok iyi anlıyorsunuz.
Kitabın içeriği çok iyi olmasına rağmen bir sıkıntısı var. O da anlatım dili. Yazar elbette edebiyatçı değil bir gazeteci. Bu nedenle kitap biraz yavaş ilerliyor. Ama kompleks metinlerin her zaman yavaş yavaş okunması gerektiğini göz önüne alırsak bir sıkıntı büyük bir problem değil.
Sadece bu kitabı almayı veya okumayı hedefliyorsanız, kendinize uzun bir zaman verin. Çünkü tek seferde 3-4 haftada okunabilecek bir kitap değil.
Suriye’deki iç savaş, tam da 10. yılını tamamladı bu sene. Savaş başladığından beri bütün gelişmeleri takip ettim, okudum, araştırdım ve olup bitenleri sorguladım. Kimi zaman Suriye’yle yattım Suriye’yle kalktım. İlginç olarak 827 sayfalık bu eserde bilmediğim hiçbir olaya rastlamadım. Üstelik aklımda kitap dışındaki olay fazlaları da bulunmakta. Kitap, Suriye’de olup bitenleri zihnimde yeniden tazelememi sağladı. Kitabı okurken sanki film şeridi gibi tekrar iç savaşın içindeydim ve o günleri bir bir yaşıyordum. Bu kitap 2011 ve 2014 arasındaki gerçekleşen olaylar ve bu olayların değerlendirilmesinin bir bütünüdür. Elbette bu eseri okurken Suriye’nin dış politika kültürünü de iyi bilmek gerekli diye düşünüyorum. Suriye’nin dış politika kültürü ve içinde bulunduğu “Direniş Ekseni”ni bilmek Suriye’nin karşılaştığı “dış komplolar” açısından oldukça aydınlatıcı bir veche olacaktır. Kitap diğer yandan 2014’te sıçrayış aşamasına geçen radikal yayılmacılık yönünden doğal haliyle eksik kalmaktadır. Bunu ise kitabın yazılması gerekli olan ikinci cildi tamamlayabilir. Ancak ne var ki kitabın yazarlarından biri olan Robert Fisk geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetti. Sözün özü, Suriye meselesini pek bilmiyorum, akşam haberleri seyrederken üstünkörü bombalama görüntüleri var aklımda diyorsanız bu kitap başlangıç olarak mufassal (ayrıntılı) gelebilir. Onun yerine önce daha kısa kitaplarla temel sağladıktan sonra bu kitabı okursanız daha sürükleyici olacaktır.
Hey Garson Bakar mısın?
Murat Sevinç'in 1995 yılında İngilizce öğrenmek için gittiği İngiltere'de girdiği restoranlarda başına gelen olayları kaleme aldığı eser Hey Garson, çerez tadında 1-2 günde bitirilecek ve herkesin okumasını tavsiye ettiğim bir kitaptır. Kitapta Tom Cruise'den Robert Fisk'e bir sürü ünlü sima ile de Murat Sevinç'in anıları var kimi ile sohbet etmiş kimisini ise sadece yolda görmüştür.
Robert fisk'in gazetecilik hayatı boyunca yapmış olduğu röpartajları, mülakatları, seyehatleri konu alan bir kitap. Fisk yaşadıklarını kitaba aktarırken objektif ve tarafsız olup, doğu ve batı kültürlerini iyi anlayıp tanıyarak diğer yazarların düştüğü hatalara düşmemiş. En önemli olan şey de verdiği mesaj; Büyük ülkelerin dünyadaki enerji kaynaklarını ele gecirmek için savasa ve entrikalara harcadağı paraları barış icin harcasalar dünya çok daha güzel bir yer olurdu.