Özgün adı Dolores Claiborne olan roman ABD'de yayımlandıktan bir yıl sonra, 1993'te Türkiye'de de Mehmet Harmancı'nın Türkçe çevirisiyle İnkılap Kitabevi tarafından yayımlandı, 1996 yılında ikinci basımı yapıldı. İnkılap Kitabevi, 1993 baskısının kapağında Dolores adını kullanırken, 1996 baskısında romanın tam özgün adını kullanarak kapakta Dolores Claiborne adını tercih etmiştir.
Ben ilk kapakta yayınlanmış hali ile okudum.
Stephan King bu romanı özellikle bir aktristin oynaması için yazmıştır. Ve gerçekten karakter ile seçtiği aktrist tam uyuşmuştur. Kathy Bates harika canlandırmıştır. Roman klasik Stephan King romanlarından biraz farklıdır. Kesintiye uğramadan başlar biter.
639 syf.
8/10 puan verdi
Cilt I
Nikita Kruşçev
Nikita Sergeyeviç Hruşçov, doğru okunuşu Hruşçyov olan soyadı, Türkiye'de genellikle İngilizce Khrushchev yazımındaki gibi Kruşçev olarak telaffuz edilir. Stalin’ in ölümünden sonra 1953-1964 yılları arasında 11 yıl süre ile Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri olarak görev yapmıştır.
Anılarını iktidardan
28 Şubat.. Ne büyük hasarlar bıraktı arkasında da hâlâ silemiyoruz izlerini. Kolay geçirebildiğimiz dönemler değildi, söylemek kolaydı tabi postmodern darbe. İki kelime ve olağan bir tarih.. 21 yıl ardından biraz daha umutlu bakabiliyorsak hayata bu da şimdiki dönemin rahatlığından olsa gerek. Fakat hiç kimse o günlerin mağduriyetlerini de
Diyeceğim o ki: Yağmurlar ilk kez değdi kulaklarımıza. Bizim kulaklarımız... Biz ki saçını çantasında taşıyanlarız... Biz ki 28 Şubat mağdurlarıyız..
Bu kitabı okurken 28 Şubat davasının kararı açıklandı. O dönem dini inançlarını yaşayan birçok insan dayatmalara maruz kaldı. Askeri görevinden ihraç edilenlerden tutun başörtüsü nedeniyle eğitim hayatları son bulan nice insan kabus dolu günler yaşadı. Bu kitap o dönemde yaşananları konu eden 28 yazarın yazdığı 28 öyküden oluşuyor. Ortak temalı öykülerin dezavantajları farklı anlatım biçimi ve teknikleri kullanılmadığında bir süre sonra öykülerin sıradanlaşması. Bir korktuğum şeyse kalemini merak ettiğim yazarın yeteneklerini istenilen konu üzerine kullanamaması. Yani yazar rica üzerine kendisini zorlayarak yazıyor. Zorlama yazıların güzel olması beklenilemez. Bu da merak ettiğim yazarlara karşı ön yargı beslememe neden oluyor. Kitapta güzel öyküler var ama şahsen birçoğu tekdüze olmuş. Hatta sorun hızlı okumam diye kitabı uzun bir zamana yayarak okudum. Daha güzel olabilirdi. Farklı üsluplar tanıdım. Cebimde bu kâr kaldı.
Not: kitaptaki öyküler derleme öykülermiş. Yani daha önce dergilerde yazılmış öyküler. Kitapta bundan bahsedilmedi.
Mitla Geçidi
David Ben Gurion'u görüyoruz. Düşünceli ama sakin. Bildiği var ama yine sakin. Yaklaşmakta olan savaşın sesleri yanı başında, odasında, karargahta. Düşünceli. Mısır'ın 'yeni silahları'na karşı elinde bulunan eski silahlarla ne yapacağına düşünerek, plan yapmakta. Savaş yaklaşıyor. İngiliz ve Fransızlarla yaptığı işbirliğini düşünürken kendisini
