Japon mitolojisi ve inanışlarına dair kısa bir kaynakça kitabı, elbette yazarın kendi dönüşümünü de ( budizme yönlenmesi ve yurt olarak japonya yı mesken edinmesi) sanırım bazı hikayeleri romantize etmesine neden olmuş. Yazıldığı dönemi düşünürsek, hala kaynakçalardan biri olması ve diğer dönemdaş batılı yazarlar gibi oryantalizm/egzotizm kapanına düşmemesi takdire şayan. Temel ve ünlü Japon hikayelerini/mitlerini öğrenmek için iyi bir başlangıç noktası.
Edebi tadı benim damağıma uymadı ama bu kişisel yorum kitabı tatsız yapmaz. Önce Japon mitolojisi/halk masallarını anlatıp, takibinde bununla bağlantılı bir öykü yazma fikri, bu öykülerde folklarik kalıplarına aykırı vahşi kadınları anlatması güzel (izlek açısından) ama kelimeler, duyguların okuyucuya geçişi benim için biraz zayıf kaldı. Yine de yazarı takip etmekte fayda var.
Gerçekliğin onayı güvenden gelir ve güven kişinin kalbindeki sevgiden kaynaklanır.
.
.
Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler adından da anlaşılacağı üzere Japon mitolojisinden de çokca beslenerek sıradışı varlıkları konu edinen yedi öyküden oluşuyor. Ben en çok kitaba ismini veren Yeşil Bambu yu sevdim. Kitapla tanışmam aslında yazarın kalemiyle tanışmak isterken yaptığım araştırmalarda okuduğum yorumlar sonucu oldu. Yazarın popüler kitabı olan “İnsanlığımı Yitirirken” çok övüldüğü için elim ona gitmedi önceliği Yeşil Bambu ya verdim. İyi ki de vermişim hem yazarın kalemiyle tanışmak hem de Japon edebiyatına giriş yapmak için doğru bir seçim olduğunu düşünüyorum
.
.
Yazarın dili sade ve akıcı, öykülerde sanki hayatının etkisi varmış gibi bir karamsarlık var. İnsanın sahip olması gereken farklı erdemlere, kurgu içinde yer yer vurgu yapılmış. Japon mitolojisi ve gelenekleri çok güzel harmanlanmış. Japonca isimleri okumak beni biraz zorlasa da,gerek kapak tasarımı gerek çeviri ve dipnotlar olsun @ithaki yayınları yine çok güzel bir iş çıkarmış.
Japon edebiyatıyla ve yazarla tanışmak isteyenler için bir öneri
Öncelikle bana göre kitaptaki eksiklikten söz edeyim.
Mezopotamya uygarlıklarında Güneşin ne derece önemli yer edindiğini ilgili olan herkes bilir ama kitapta Mezopotamya uygarlıklarının inanışlarında, mitolojilerinde, bilimde nasıl yer ettiğinden hiç bahsedilmemis. Örneğin zaman kavramını tarihte ilk defa formalize eden Sümer Uygarlığıdir ve Sümerlerin Güneş esaslı oluşturdukları takvim günümüzde kullanılan Miladi takvimin oluşmasını sağlamıştır.
Ya da yukarı Mezopotamya uygarlıklarından Perslerin, Medlerin veya Çin uygarlığının tarihinde inancında, mitolojisinde Güneş in yerinden hiç bahsedilmemis.
Kitap Antik uygarlıklardan özellikle Kızılderili, Latin Amerika, Yunan, Avrupa, Mısır ve Japon uygarlıklarında Güneş Mitolojisi, Güneşe Tapınma, Güneş Festivalleri ve Güneş ile ilgili Halk efsanelerin kökenlerine değiniyor.
Tarih boyunca insanların en fazla merak ettiği ve anlamlandırmaya çalıştığı şeylerin başında gelmiştir. Gelmeye de devam etmektedir bence...
Kvaidan: Tuhaf Şeylere Dair Öyküler ve İncelemeler
Haruki Murakami'nin birçok eserini okuduktan sonra Japon edebiyatını incelemeye karar verdim. Japon yazar Haruki Murakami yazılarında Japonya ve Japon kültüründen bahsetse de, ana odak noktasının bu olduğuna inanmıyorum. Bu yüzden İthaki Yayınları'nın Japon Klasikleri'ni keşfettiğimde yaşadığım heyecanı tahmin edebilirsiniz.
Bu
Kvaidan: Tuhaf Şeylere Dair Öyküler ve İncelemelerLafcadio Hearn · İthaki Yayınları · 20221,321 okunma
Japon edebiyatına merak salınca, ilk okunması gereken eserlerden biri bu tuhaf öyküler.. Bence bu kitapla birlikte, ya da öncesinde/sonrasında Japon mitolojisi de okunmalı. Neden? Çünkü bir çok Japon edebi eserinde karşımıza çıkan ve batı dünyası bireyleri olarak anlamakta güçlük çektiğimiz detayları/temaları, bu şekilde kökeninden okumuş, belki anlamış olacağız, böylece de okuduğumuz kitaplardaki tuhaf karakterleri, tuhaf yaratıkları değerlendirme imkanına kavuşacağız.. umarım…
Ben keyifle okudum ve okudukça, Asya ülkelerini gezerken beni şaşkınlığa düşüren, anlamaya çalıştığım birçok şeyin cevabını nasıl bulacağımı nisbeten anladım. Bu çok farklı kültürü anlayabilmek için, işin ABeCe’sinden başlamamız gerekli, ortasından değil.
