Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Gelme diyecektim, geldim. İyi ettim geldiğine. Nerdeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl.
Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz.
Aramakla yetinsek bunlar gelmeyecekti başımıza. Yine de memnunum. İyi ettin geldiğine. Taş olup kalmaktansa, ağaç olup yanmak iyi. Ellerini ver, ellerini. Öpüşmeye susadım. Tırnak uçlarından öpmeye başlayacağım seni. Titreme, yanıyorsun.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Mevsim ilkbahar olsa da ben size bir sonbahar masalı anlatacağım bugün. Hem zaten mevsimin ne önemi var, kimimizin içi yaz, kimimizin kış değil mi? Neden mi sonbahar? Çünkü aşkın da ayrılığın da mevsimi. Sanırım kitap hakkında ufak bir ipucu vermiş oldum.
Zehra, yaşadığı travmatik iki ilişki sonrası bir nevi tükenmiş ve gelecekten ne beklediğini bilmediği bir dönemdedir. Aslında Kıbrıs'lı olan Zehra İngiltere'de yaşamaktadır. Bir gün iş yerine bir mektup gelir. Mektupta büyükannesinden kendisine Mayi Adası'nda bir ev kaldığı söylenir. Fakat ailede kimsenin bu evden haberi yoktur. Hatta evi bırakın adadan bile kimsenin haberi yoktur. Bunun üzerine bu evi merak eden Zehra Mayi Adası'na gider. Bu evde onu büyük bir sır beklemektedir. Bu sırların ortaya çıkması ile birlikte Zehra da kaçtığı tüm gerçeklerle yüzleşmeye başlar.
Bazen ufak kıvılcımlar insanın içindeki ateşi tekrar yakmaya sebep olabiliyor. Hikayede de aslında Zehra'yı atağa geçirecek sebepler var. Bazı hesaplar sorulmalı ve yarım kalmamalı ki insanın içi soğusun. Zehra İngiltere, Mayi Adası ve Kıbrıs arasındaki yolculuğunu yine anavatanına dönerek tamamlıyor. Bu güzel yolculuğu ve bu yolda neleri kaybedip, kazandığını okumanızı öneriyorum. Aşklar, hayal kırıklıkları ve dostlukların anlatıldığı bu sıcacık hikayeyi sizlerin de beğeneceğine eminim.
Keyifli okumalar dilerim...
1800’lü yıllarda bir malikanede mürebbiyelik yapan Emily, ev sahiplerinin çiftliği satması ile birlikte ne yapacağını düşünür. Çünkü bakması gereken yatalak bir kardeşi vardır. Malikanenin yeni sahipleri geldiğinde evin hanımı Emily’i hiç sevmez ve biran önce gitmesini ister. Kocası Arthur ise Emily’e daha ılımlı davranır. Zaten karısı ile zorunlu bir evlilik yapmıştır ve mutsuzdur. Emily’e yardımcı olan Arthur’un zamanla ona ilgisi çoğalır. Aralarındaki ufak kıvılcımlar yasak aşkın başlangıcı olur.
Yasak aşk temalı olan kitapta 1800’lü yıllara gidiyoruz. Zorunlu ve mecburiyetten ilerleyen bir evlilik ve tek başına bir kadın. O yıllarda yaşanılan durumlar satırlara çok iyi işlenmiş. Yasak olan herzaman daha tatlıdır derler ya onlar içinde öyle oluyor. Tabi Arthur’un karısının yaptıkları işleri oldukça zorlaştırır. Etkileyici dolu dolu bir hikaye. Yazarın kalemi ile tanışma kitabım oldu. Umarım daha çok eserlerini okuruz. Tavsiye ederim.
Andino Marcello mafyanın içinde köklü bir yer edinmiş durumda ve başa geçecek için birinci sırada yer alıyor. Dünyanın en sevimli köpeği olan en yakın arkadaşını gezdirirken Haven Murphy ile karşılaşır. Haven, hayatını dolu dolu yaşayan bağımsız bir işletme sahibidir. Andino ve Haven bir araya geldiğinde kıvılcımlar uçuşur ve ikisi de geri adım atmaz. Gerginlik arttıkça Andino, "aileye" olan sadakati ile Haven'a olan sevgisini dengelemek zorunda kalır.
Aynı kasabada büyüyen ve lisenin sonunda evlenmenin eşiğinden dönen İsabella ve Elias ayrılıkların üzerinden on bir yıl sonra hiçte hoş olmayan bir sebepten tekrar karşılaşırlar.
İsabella'nın ailesinin senelerdir işlettiği Noel Çiftliği iflasın eşiğindedir ve Elias'ın çalıştığı şirkette bu çiftliğin arazisinin peşindedir. İsabella var gücüyle çalışıp çifliği kurtarmaya çalışırken Elias'ta istediği terfiyi alabilmek için çiftliği satın almaya kararlıdır.
Bakalım kim galip gelecek?
Peki ya aşk? Acaba noel ruhuyla o da tekrar kıvılcımlar çıkararak onları yakmayı başaracak mı?
“Uzay boşluklarına, galaksilere, gezegenlere dogru yol alan insan kendinden gerçeğinden, hakikatindan uzaklaşıyor.”
Dr. Alexis Carrel’den insan anatomisi işe psikolojisinin harmanlanarak “insan kimdir?” sorusuna yanıt vermek için yazılan son derece etkileyici içerğiyle İnsan Denen Meçhul, kötü çevirisine rağmen (eseri orijinalinden okuyabilmek
#kitapyorumu #seldaileoku
#sevimsizbirtanışma
İŞTE BU BİZİM İLK KARŞILAŞMAMIZDI.
KIVILCIMLAR YOKTU.
BİR AŞKIN FİLİZLENECEĞİNE DAİR HİÇBİR İŞARET YOKTU.
.
Cane kardeşler... Zengin, yakışıklı ve egosu tavanda olan Hulxey ile tanıştım. Hakikaten de çok sevimsiz bir tanışma oldu. Gerçi sonralarında ortalık yangın yerine döndü ama yine de başları çok sevimsizdi. Sevimsiz dediğime bakmayın siz, resmen koptum. Hele o doğum öncesi hazırlık dersinde yarıldım gülmekten... Her ne kadar egolu biri olsa da kalbinin güzelliğini de gördüm. Dengesiz herifin tekiydi ama o dengeyi de Lottıe iyi kurdu. Offff, eziyetin böylesini okumayı hiç düşünmezdim.
.
Kitap anladığınız üzere romantik komedi... Ama şunu da belirtmek isterim ki fazlasıyla smut içerikli... Maşallahları vardı. Okuyacak olanlar ona göre okusun. Zira herşey oldukça açık bir şekilde anlatılıyor. Yazar coşmuş resmen.
.
Bu tarzı seviyorum. Üst üste ağır kitaplardan sonra kafa dağıtmak için okuyorum. Beklenti ile okumadığım için sorun olmuyor. Önemli olan keyif almak ve yeteri kadar keyif alıyorum.
.
Yazarın kalemini sevdim. Diğer kardeşlerin hikayelerini de merak ediyorum. Okuma sırasına girdiler bile... İnşallah abileri gibi kalas değillerdir? Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak istemem doğrusu...Böyle dediğime bakmayın, kardeşlerin hepsi ateş ediyor.
