ÇİLEM DİLBER’İN KUYRUKLU YALANI
Kuyruklu Yalan, Çilem Dilber’in ilk kitabı. Geçtiğimiz günlerde Notabene Yayınları etiketiyle okurlarına merhaba, dedi. Kitapta ana kahramanların hayata karşı durabilme mücadelesi, çoğu zaman gerçekliğin sınırları yok edilerek masalsı bir üslupla anlatılıyor. Öykülere atmosfer betimlemeleri, sesler, kokular dahil
Sarsıcı ve derin...
Kimilerine göre; 20yy'ın en iyi kitabı olarak lanse edilen GABO'nun (lakabı) başyapıtı bu eser, 1967'de yazıldığından beri Latin edebiyatının en önemlisi kabul ediliyor.
Kısaca; amca çocuklarının akraba evliliği ile başlayan bir soyun, 'domuzkuyruklu' çocukları olacağı korkuları arasında süregiden laneti, 6 kuşak sonunda yok oluşu (Çingene
Seriye dün başladım ve ilk kitabın ardından hemen buna başladım bence ilk kitaba göre oldukça iyiydi özellikle son sayfaları çok çok iyiydi hiç beklemiyordum onun dışında su gibi aktı gitti severek okudum.Ella bu sefer efsaneydi önüne gelene bastı tekmeyi aslan kızım. Easton bebeğim favori karakterim bu kitapta hem üzüldüm sana hemde güldüm özellikle Washington Anıtını betimlediğinde kahkahalara boğuldum bir sonraki kitabı heyecanla beklicem şimdilik paydos..!
Ahmet Mithat çok sevdiğim okurken keyif aldığım bir yazar. Bu kitabını nasıl okumamışım şimdiye kadar diye kendime kızdım. Kitap dünyam okuma maratonunda hep beraber toplam 200 kişi ile okuyup kitap üzerine yorumlar yapıyoruz. Bu şekilde okumak kitabı ayrı bir tad veriyor. Polisiye romanlarımızın ilk örneği olan esrar ı cinayet kitabıyla Ahmet Mithat efendi yine harikalar yaratmış bence. Kurgu mükemmel. Okurken heyecanınız hep diri kalıyor ve bir sonraki cümleyi merak ederek okuyorsunuz tüm kitabı. Karakterlere gelince o kadar doğal o kadar içimizden birileri gibi ki hiç yabancılık çekmiyorsunuz. Sanki bahsedilen karakterlerin hepsi mahallenizden, iş yerinizden tanıdık birileri gibi. Çok güzel anlatmış karakterleri de. Kitap genç bir kızın cesedinin bulunmasının ardından intihar süsü verilerek öldürülen bir adımın bulunmasıyla devam ediyor. Osman Sabri ve Muharrir efendi ise iki inatçı, dikkatli ve her şeye rağmen bu olayı çözmeye çalışan kişiler. Olaylar bu şekilde gelişip ilerliyor ve gittikçe ilginç bir hal alıyor. Kitap her ne kadar cinayet romanı gibi gözükse de aslında dönemin adalet sistemini, memurlarda rüşvet alma durumu gibi bazı derin konuları da ele alıp çok güzel bir dille eleştirdiği için aslında biraz da eleştirel bir roman bana kalırsa. Sonu da şaşırtıcı bir şekilde biten çok keyifli ve merakla okunacak bir eser. Türk edebiyatımızın nadide eserlerinden ve mutlaka okunması gereken bir kitap.
Ben daha başlıyorum diyemeden kitabı bitirdim bile. 3-4 saatte mi okudum valla hatırlamıyorum.
İlk kitabın günahı olmaz hakkıdır ters köşe dedik. Hatta gittim 2.kitabın sonuna da baktım ben. Ama gelin görün ki bence yazar ilk kitaptan sonra herkesin bunu yapacağını tahmin etmiş. Çünkü son 5 sayfada yazar bir bomba patlatıyor. Siz o bombanın
Kitap için söylenecek en iyi sözü yazar zaten kızımıza en başında söylemiş. Royal ailesi seni mahvedecek!
Evet.
Ella 17 yaşında desemde inanmayın. O kendisinin iki katı yaşındaki insanların iki katı hayat tecrübesine sahip fazlasıyla yırtık bir kız. Annesini kanserden kaybettikten sonra sistemin çarkları arasında ezilmeden kendi başının çaresine
