470 syf.
10/10 puan verdi
7 yıl önce Tekirdağ'da üniversite hayatımın ilk yılıydı. Oturduğum binadan bir arkadaş edinmiştim. İsmi Simge ve Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyordu. Okuldan arta kalan zamanlarında jimnastik antrenörlüğü yapıyordu. İleride çok başarılı bir öğretmen olacağını biliyordum, oldu da. Bense Sosyal Hizmetler Bölümü okuyordum. Ama yaşıtlarıma göre
Cennetin Bir’İnci Günü
Cennetin Bir’İnci GünüSüreyya Ülkü Güler · Arkadya Yayınları · 2017439 okunma
442 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
"Ne anneannem anlattı bana bunları ne de okudum bir yerde. Nerede ve hangi zamanda yaşıyorum ben? Yoksa o zaman ile bu zamanın arasında kalmış bir zamansız mıyım?"" Süreyya hanım ve Ahmet beyin kızları PERİ bir kaza sonucu komaya girer. Komadayken rüya gormeye başlar bizi şuan ki zamanımızdan alıp 1950 li yıllara götürür.... Eski
Zamansız
ZamansızUmut Dikici · İkinci Adam Yayınları · 202446 okunma
Reklam
332 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Offf.. bu ne böyle. Kitabi bitirir bitirmez damladim. Gözlerimde yaş. Evet yaş. Kitap okurken ağlamayi da yeni icat etti bedenim. Kahkahalarla okuduğum kitabın son sayfalarıni dizlerimin uzerinde oturarak, tedirgin bir şekilde ha ağladı ha ağlayacak vaziyette bitirdim. Sonunda yine damladı o yaşlar gözümden. Yazar hanımı tebrik ediyorum. Kocan
Süreya Kuaför Salonu
Süreya Kuaför SalonuŞebnem Burcuoğlu · Dex Yayınevi · 2018694 okunma
500 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Kumral Ada Mavi Tuna / Buket Uzuner’in 1997 yılında yazdığı, (kabusum, karabasan’ım olarak adlandırdığı ve kitap bitenedek bir türlü uyanamadığı kabusu) iç savaş içinde bulunan Tuna’nın çocukluğuna dayanan çaresiz aşk üçgenini anlatan bir kitap… Yazarın bu romanı, 1998 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Ödülü’ne layık görülmüş. Hatta
Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi TunaBuket Uzuner · Everest Yayınları · 202111k okunma
464 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 16 hours
Bu romanda anlatılanlar hayal ürünü değildir. Mekân hayal ürünü değildir, zaman hayal ürünü değildir ve o yeniyetme vatan evlatları hayal ürünü değildir. Bu hikâye sadece savaşın yıkıp geçtiği bir nesli anlatır. Yusuf 29 Ekim 1933 Cumhuriyet 'in onuncu yılında İstanbul'da coşkulu kutlamalara kızı Benan ile katılır. İzcileri görünce bak kızım keşşaflar der. Benan o demek baba onlar izci değil mi? deyince ,Yusuf acı bir gülümsemeyle anlatmaya başlar. Onlar; İstanbul Sultani okulunda henüz 17 yaşında olan gençler. Yusuf, Süreyya, Feyzi ve Hüsrev. Keşşaf olarak seçilir ve hocaları Ahmet Robenson ile sonbahar günü kampa giderler. Burada artık kendilerine izci denilmesi gerektiğinin bildirisi geldiğini öğrenirler. İzci yemini ederler. Aşkla tanışan bu gençlerin , Beyoğlu Kız Mektebi 'nden Güzide, Refika,Mehpare isimli kız arkadaşları olur. Eğlenceli okul yıllarından cehheye uzanan yol. Savaş Çanakkale 'ye kadar gelmiştir ve düşman topraklarımıza girmek istiyor. Gençler gönüllü cehheye yazılır. Aileleri karşı çıkar ama elden ne gelir. Söz konusu vatandır. Mektupla veda etmiştir Süreyya ve Yusuf. Vatan ve ettikleri yemin önemlidir artık onlar için. Güzide ve Refika peşlerinden hastabakıcı olarak cepheye gitmenin bir yolunu bulurlar. Ama o kara gece de ölüm her yerdedir. Şehit olan 3 arkadaşı anarlarken gözyaşları sel olur ve okul müdürü bir daha yoklama almaz. Yazarın okuduğum ilk kitabı, sade ve akıcı bir dille yazılmış. Diğer #incirkuşları ve #meyra kitaplarını da en kısa zamanda okumak isterim.
Elveda Aşk
Elveda AşkSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20211,231 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
KÖREBE SÜREYYA KARABULUT
Süreyya Karabulut tarafından Münevver Karabulut cinayeti anlatılıyor. O zamanlar her yayında Süreyya beyi görmek bana da itici gelmişti katiller bulundu artık sus diyordum içimden. Oysa kızı için ne kadar üzüldüğünü, çok köklü bir aileye karşı nasıl tek başına çaresiz kaldığını, hakimlerin bile satın alındığı davada ne kadar uğraştığını okuyunca utandım ön yargımdan. En kötüsü ise 'kızım tertemiz gitti bu dünyadan' diyerek o dönemin bir bakanına açıklama yapmak zorunda kalması. Gencecik bir çocuk üzerinden bile bekaret davası yapılmıştı o dönem. Bir babaya bu açıklamayı yapmalar utansın. Okumanızı tavsiye ederim
Körebe
KörebeSüreyya Karabulut · Postiga Yayınları · 201435 okunma
Reklam