"Ey Oğul! Bil ki...
Kabusnâme'den seçmeler yapılarak hazırlanan Sultanın Öğütleri adlı eser,
hem iyi bir devlet adamı hem de iyi bir insan olma kitabıdır.
Eser, geçmişteki ve dönemindeki hadiseleri anlatarak, gelecekte yapılacak yanlışların önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Keykâvus'un oğluna verdiği asırları aşan nasihatleri ihtiva eden Kabusnâme, günümüz insanı için geçerliliğini hâlâ korumaktadır.
Eserdeki hikâyeleri okurken makam ve mevkiden önce gelen şeyin insanlık olduğu bir kez daha karşımıza çıkmaktadır.
Kabusnâme, iyi ve adaletli bir devlet adamının nasıl olması gerektiğini anlatırken, genellikle temsilî hikâyelere müracaat eder.
Eserdeki konular, yer yer âyet-i kerime ve hadis-i şerif ile ziynetlendirilmiştir.
Keykâvus, oğlunun kendisinden sonra iyi bir idareci olmasını gaye edinmiş, bu sebeple konu ve hikâye seçiminde oldukça titiz davranmıştır.
Hikâyelerde, birçok tarihi isim zikretmiş, böylece anlatımı tesirli kılmaya çalışmıştır. Bu geniş isim yelpazesi içinde tanıdık simalar vardır:
Abbasi halifeleri Harun Reşid, Mutasım ve Mütevekkil, Gazneliler Devleti'nin meşhur sultanları Gazneli Mahmud ve Sultan Mesud, Selçuklu sultanı Sencer, Gazneliler Devleti vezirlerinden Hasan Meymendi, Sasani hükümdarı Nuşirevan ve veziri Büzürcmihr, Büveyhoğullar sultanlarından Fahruddevle ve Ziyârlı hane- danından Şemsülmaâlî gibi isimler,
Keykavus'un ibretlik hikâyeleri için seçtiği devlet adamlarından bazılarıdır.
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Keykavus bin Iskender wrote this book as an advice to his son to guide him throughout his life. The book is generally prepared with advice within the framework of our religion and related historical events and stories. But there is a strange situation: Islam also has its own advice on matters that it prohibits, for example; fine points in drinking wine, sign assemblies, gambling, etc. He also wrote things about how to behave in situations. Frankly, it seemed strange to me...
·
Not rated
Düşündüm; heykelleriyle ünlü kadim İran'ın Zerdüştçülüğünün, İslam fetihleriyle tarihe karışmasını beklemek gerçekçi mi diye. Değil. Son peygamber ve son kitabın ardından, İslam toprakları içerisinde ilga olunan başkaca inanç sistemleri için de aynını söylemek mümkün. İlga edilen ne varsa, belirsiz ölçüde yeniye -İslâm yeni değil, tahsis
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Kâbusnâme is a book consisting of 44 chapters of advice written by Keykavus bin İskender to his son centuries ago. Although not all of the advice in the book is acceptable, it can be read because it sheds light on that period and some of the advice is valuable, but I should also point out that it was a little below my expectations.
I wish everyone a very useful reading.#220413768
(Bu kitap iki ciltten oluşuyor. Bu birinci cilt. İkincisini de bitirip ikinci cildine yaptığım incelemem bu linktedir, merak eden arkadaşlar buyurunuz.)
Nasihati kim verir? Herkes verir. Ama herkes idraki, ilmi ve tecrübesi kadar verir. Sonrasında döker eteğindeki taşı ve başlar anlatmaya...
Fars diyarlarında bir padişahın yerine geçmesini umduğu oğluna verdiği nasihatleri içeriyor kitap. Sonrasında onlarca kez tercümesi yapılan bu eser 2. Murad'ın talebi ve İlyasoğlu Mercimek Ahmed tercümesiyle Osmanlı'ya kazandırılmıştır.
Kitaptaki nasihatler o dönemdeki hayatın her alanını kapsıyor. Oturma kalkma adabından tutun da devleti yönetmeye kadar giden nasihatler silsilesi yani. Kitaptaki nasihatlerin sultanın tecrübelerinden ve bilgisinden olduğunu tekrar söylemekle birlikte nasihatlerin bazısının baş üzerinde tutulacağı gibi bazısının ayaklar altına alınmaya layık olacağını da söylemek gerekiyor. Kitapta sultan da kendisini anlattığı bir yerde "eski günahkar olup sonradan tövbe nasip olduğunu" bildiriyor. Ve böylelikle sultanın feleğin çemberinden tersten geçtiğini anlıyoruz. Bundan sebep bazen nasihatleri musibetlerle de harmanladığı vaki oluyor kitapta. Yine de günahıyla sevabıyla Rabbim taksiratını affetsin demek düşer bize. Rabbim cümle geçmişlerimize de bu vesileyle merhametiyle muamele etsin, âmin.
