Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.38.0
"Vicdan azabı. Bir insanın yakalanabileceği hastalıkların en acımasızıdır."
"Daha kötüsü ne biliyor musun? Özlem duymamız gereken bir özgürlüğün var olduğundan bile bihaberdik."
Ormanın derinliklerinde adına Ebeveyn dedikleri bir okulda isimleri harflerden oluşan 26 oğlan yaşıyor.
Karşı cinsin varlığından habersiz, ağaçta
Kitap genel olarak akıcı ve genel konusu haricinde kurgular yerinde ve gerçekçi. İki farklı bölüm olarak anlatılması kitaba ayrı bir sürükleyicilik katmış. Özellikle polisiye tarzı kitaplar ilginizi çekiyorsa, bu kitap size hitap edebilir.
Kafes’in devam kitabı.. Kafes’ten çok daha etkileyici..
Çoksatan Kafes kitabını ve bu kitaptan uyarlanan Netflix filmini birçoğunuz duymuşsunuzdur eminim. İzleyenler ve okuyanlar bilirler ki, Kafes’in sonu havada kalmıştı biraz.. Devamının çıkmasını istedik, umduk, bekledik.. Ve yazarımız çok muhteşem bir devam kitabıyla geldi. Çok daha etkileyici, çok daha sürükleyici..
Karakterlerin yaşadıkları duyguları anbean hissettim. Kafes’i de, bu devam kitabını da herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum..
Kitabın içeriğine gelecek olursak;
Tom & Olympia büyümüş, aradan geçen yıllara ve hâlen devam etmekte olan yaratıkların saçtığı deliliğe rağmen hayatta kalmayı başarmışlardır. Kurallara uyarak (Gevşeme, Göz Bağını Çıkarma, Sakın Gözlerini Açma) ve olabildiğince az evden uzaklaşarak güvende kalmayı denemişlerdir.
Tom ise, bu yeni dünya düzenine karşı çıkmaktadır, Malorie’nin asla ama asla kabul etmediği türden icatlar oluşturarak hayatı kolaylaştırma çabası içerisindedir. Malorie ise asla ölüm veya delirme tehlikesini göze almak istemez, ta ki yıllar boyunca ölü olduğuna inandıkları o ismin hayatta kaldığına dair bir ihtimal beliriverene dek..
Malorie uzun yıllar sonra tekrardan ölümcül bir yolculuğa çıkmaya hazır mıdır?
Kitap okuduğum ilk ve son korku kitabı olarak kalacak. Bana kalsa yine okumazdım da arkadaşım hediye edince okumak istedim. Yazar o kadar güzel işlemiş ki olayları korksamda devam ettim okumaya. Bittiğinde korkuyu fazla hissettiğim için bir daha açmamam üzere rafa kaldırdım
Yazarı kafes kitabıyla tanıdım. Ardından kafesin devamı olan Malorie kitabını okudum,her iki kitapta korkuyu ve gerilimi kendi üslubuyla hayli başarılı veren yazarın Gölün Dibindeki Ev romanında da gerilimi hissettim.
On yedi yaşlarında olan James ve Amelia ilk randevularında James’in amcasının kanosuyla gölde gezintiye çıkarlar.Aslında gezintiye çıktıkları gölde bir göl daha vardır ve bu ikinci göle giderler.İkinci göldeyse bir tünel fark ederler ve üçüncü göle bu dar olan tünelden girerler.Buradaysa bir ev vardır ki bu ev gölün yüzeyinde değil içindedir.James ve Amelia fizik kurallarına aykırı bu evde zaman geçirmeye başlarlar.Doğa üstü olaylar yaşarlar.Her ziyaretlerinde hem eve hem birbirlerine bağlanırlar fakat o evin bir sahibi vardır.Onlar evin sahibini tanıdıklarınla her şey farklılaşır. Bu ev öncesine ait bir hikayeye,bir ize,bir dedikoduya sahip değildir,ev ikisinin sırrı gibi bir sırdır adeta.Sonu hayli etkileyici olan,genel anlamıyla ortalarından itibaren gerilimi hissettiren başlarında iki gencin aşkına,heyecanına odaklanan, akıcı,Kafes ile kıyasladığımda vasat diyebileceğim yine de gerilimi ve heyecanı başarıyla okura veren,konusu hayli ilginç bir kitaptı.
Bu kitabın bir yazarın yazdığı ilk kitap olduğuna inanmak oldukça zor çünkü bir yazar için müthiş bir başlangıç kitabı. King hayranları soluksuz okuyacak.