56 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Tam bir günlüktü o gune dair yasananları yazmis iste bu nokta da sanki ozel hayatina izinsiz girmis gibisiniz her seye dair yazmis bazen ascisinin hikayesini bazen de o gunde yapilacaklari bazen begendigi yazilari siirleri yani sen nasil bir günce yazarsan onunkisi de aynı...
1919
1919Katherine Mansfield · Can Yayınları · 2021335 okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 2 hours
"Yavaş yavaş bir inanç uyandı içimde – o düşte ölmüştüm ben. Şimdi yaşamayı sürdüreceğim – aylar, haftalar, günler ya da saatler boyu. Zaman yok. O düşte öldüm ben. Ölümün düşmanı olan, o titreyen, öylesine direngen olan ruh silkinip atılmıştı içimden. Ölü bir kadınım ben..." . . . "1919", verem hastası bir kadının esere adını veren yılı kapsayan günlüğü: Katherine Mansfield'ın günlüğü. (Zaman zaman orijinal günlüğü mü yoksa kendi yaşamından öykündüğü bir metin mi diye şüpheye düştüğümü belirtmek isterim.) Başlarda oldukça kopuk ve itiraf etmeliyim ki sıkıcı ilerliyor. Ta ki melankolisi, karamsarlığı, acısı ve yalnızlığı sizi içine alana dek. Günlük yaşamdan kısa notlar şeklinde ilerleyen başlangıcı, yine yer yer birbirinden kopuk metinler içerse de derin bir sorgulama, hastalığın getirdiği hüzün ve yaşam ile ölüm arasındaki bir insanın ruh halini bence mükemmel yansıtmasıyla başarılı hale geliyor. Bu tarz metinleri okumayı sevenleri oldukça etkileyecektir. Ama kesinlikle genel okuyucu kitlesine hitap eden bir eser değil. Son olarak yanında çalışan bir kadının hikâyesine yer verdiği kısmı çok beğendiğimi de ekleyeyim. Dramatik yönü güçlü, melankolisi yüksek metinleri okumayı sevenler için tavsiye ederim. Ancak kütüphanenizde olmazsa olmaz bir eser de değil. Keyifli okumalar.
1919
1919Katherine Mansfield · Can Yayınları · 2021335 okunma
Reklam
48 syf.
2/10 puan verdi
Keşke Bilmeseydin
Kesinlikle, keşke bilmeseydin de bu kısa hikayeyi yazmasaydın. Tamamiyle bir zaman kaybıydı, içerisinde bazı tasvirler güldürücüydü ancak tamamiyle başarısız bir hikayeydi. Bunu okumaktansa yerel edebiyat ürünlerimizde Ömer Seyfettin hikayeleri okuyun bin kat daha iyi, en azından nasihat öğütler ve döneme dair bilgiler edinmenizi sağlar.
Fransızca Bilmiyorum
Fransızca BilmiyorumKatherine Mansfield · Can Yayınları · 2021302 okunma
48 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
"O çılgın gözlerle bana baktığın zaman, başka hiçbir insana açmaya cesaret edemeyeceğim şeyleri bile sana söyleyebilirmişim gibi hissediyorum." . . .
Katherine Mansfield
Katherine Mansfield
'dan okuduğum ikinci kısa öykü kitabı
Güneş ile Ay
Güneş ile Ay
. Yine ismini çekici bulduğum bir kitabın ne yazık ki çok beklentimi karşılamaması durumunu yaşadım, ancak eserdeki bir hikâye tüm kitabın kurtarıcısı oldu diyebilirim. Hikâyelerin konularına gelirsek; "Mr. Reginald Peacock'un Günü" evlilik hayatından ve eşinden memnun olmayan bir adamı anlatıyor. Gereksiz alınganlık ve gerçekliği tartışılır düşünceler üzerine güzel bir öykü. Ancak biraz daha uzun olsa daha çok hoşa gidebilirdi. "Güneş ile Ay" tam bir hayal kırıklığı. Birbirinden farklı iki çocuğun ailesine ve yaşama karşı bakış açısını okuyoruz. Ama bunu tam okuyamıyoruz, eksik kalmış, tam işlenememiş bir konu. "Feulle D'album" (Albüm Yaprağı) genç, asosyal bir ressamın platonik aşkını anlatıyor. Ancak bu hikâyenin de vasat olduğunu düşünüyorum. Platonik aşka romantik bakanlar için ideal bir öykü olabilir, realistler içinse kanımca sonu tatmin edici olmayacaktır. "Bir Salatalık Turşusu" ise eserin incisi. Ayrılmış bir çiftin tesadüfen karşılaşması ve aralarında gecen diyaloğu okuyoruz. Aynı zamanda bu konuşmayla kazanılan bir farkındalığa da şahit oluyoruz. Daha iyi işlenmiş ve nispeten uzun bir öykü olması nedeniyle de beğendim. Hikâyenin alıntıları ise efsane bence. Çok mükemmel bir kitap değil, ancak "Bir Salatalık Turşusu" hikâyesi için bile okunur. Keyifli okumalar.
Güneş ile Ay
Güneş ile AyKatherine Mansfield · Can Yayınları · 2021467 okunma
48 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
"Yaşam konusunda neden böylesine acı hisler besliyorum?" . . .
Fransızca Bilmiyorum
Fransızca Bilmiyorum
26 yaşında, oldukça çekici bulunan, umursamaz tavırlı, çocukluk travmaları olan Raoul Duquette'un hikâyesi. Ancak kendisini daha çok ruh haliyle ve bütünlükten uzak bir şekilde görürken, yine aynı yöntemle başka bir çiftin hikâyesini bize aktarır bir şekilde buluyoruz. Biraz karmaşık anlattıysam üzgünüm, ancak Mansfield'in bu kısa hikâyesi daha açık nasıl anlatılır bilemiyorum. Belirsiz bir ilerleme okuyabilirim, hatta okuyucuya bırakılmış belirsiz bir sona da razıyım. Ancak baştan sona karakterin yönelimi nedir, ruh hali nedir, sonuçtaki tavrı nedir ve neden böyledir gibi hiçbir konuya net bir açıklık göremeyince ne yazık ki sevemiyorum. Çeviriden kaynaklı olduğuna da pek ihtimal veremedim. Özetle içine çekmeyen, benimseyemediğim bir uzun öykü oldu benim için. Ayrıca bir yazarla tanıştığınız eserin cidden çok önemli olduğunu düşünüyorum. Benim gibi
Katherine Mansfield
Katherine Mansfield
ile ilk kez tanışacaksınız "Fransızca Bilmiyorum" kesinlikle doğru eser değil. Lacivert Klasiklerden çıkan diğer iki kitabı için de aynısını düşünüyorum, ancak bu kitabı aralarındaki en kötüsüydü. Üzülerek tavsiye edemeyeceğim.
Fransızca Bilmiyorum
Fransızca BilmiyorumKatherine Mansfield · Can Yayınları · 2021302 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kısa Öykünün Tarihine İlişkin Nitelikli Bir İnceleme
Bates, kitap uzunluğundaki edebiyat eleştirisi eserinde esas olarak Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İrlanda'dan yazarları tartışıyor ve bunu yaparken kendi başlıca edebi etkilerine saygı duruşunda bulunuyor. On bölümde, Nicolai Gogol ve Edgar Allan Poe'dan 1940'ların başlarındaki yeni nesil İngiliz ve Galli yazarlara kadar yazarların güçlü ve zayıf yönlerini araştırıyor. Bret Harte, Ambrose Bierce, Sarah Orne Jewett, O. Henry ve Jack London'ı içeren Amerikan geleneği hakkında coşkuyla yazıyor ve Çehov ile Maupassant'ı ahlaki içerik gibi açılardan karşılaştırdığı merkezi bir bölümden önce özellikle Stephen Crane üzerinde duruyor. , şefkat, yapının basitliği ve bunların her birinin okuyucuya yüklediği talepler. Tolstoy, Wells ve Kipling'den kısaca bahsederek, daha büyük bir heyecanla Katherine Mansfield'a doğru ilerliyor:Dublinliler ve Sherwood Anderson, Hemingway, Faulkner, Katherine Ann Porter ve William Saroyan'ın Amerikan rönesansı. DH Lawrence'a ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yazan çağdaş İngiliz yazarlardan oluşan bir listeye takdirle bitiriyor. Bu edebi portreler sırasında Bates, güzel bir kısa öykünün unsurlarını araştırıyor ve böylece bir yazar olarak kendi derinden hissettiği hedeflerini belirtiyor: basitlik, açıklama yerine ima, ahlaki öğretinin yokluğu ve hikayeye yüklenen yüksek sorumluluk. okuyucu. Orijinal önsözde, kendi çalışmasını açıkça tartışmanın dışında tutuyor, bunun yerine "bir bütün olarak modern kısa öykünün eleştirel bir incelemesini" yapmayı ve kendi öykülerine veya yöntemlerine odaklanmamayı diliyor. 1972
Kısa Öykü
Kısa ÖyküH. E. Bates · Bilge Kültür Sanat Yayıncılık · 201334 okunma
Reklam
162 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.