Lebi Derya Bir Eser.
Hakkı Gel Sırrını Eyleme Zâhir Olmak İster İsen Bu Yolda Mâhir.
Harabât Ehlini Hor Görme Zakir,
Defineye Malik Viraneler Var.
Not'um;
Burçlara Olan İlgim Marifetname'den Sonra Oluştu.
Bu Arada Güneş'te Akrep, Yükselen'de Akrep.
Kendi dönemi için iyi bir kitap olabilir özellikle dini konularda. Gerçi sadece dini konulara değinmemiş, aklınıza gelebilecek her şeyi açıklamaya çalışmış, kendince hem dini hem bilimsel anlamda. Şu an biz, bu konuların çoğuna vâkıf olduğumuz için bize gereksiz gelebiliyor, şahsen okurken birçok yerde sıkıldım bu sebepten. Ama okumak istediğim bir kitaptı. Artık "Marifetnamede yazıyor yaa" cümlelerinin bende de bir karşılığı olacak..
Susamış gönülleri sulayan Kitaplar
İstikamet aşkına
Selefin mum ışığında yazdığı Güzide kitaplardan bahsetmektedir.
İlk olarak
Gönüllerin fetih müjdesi İHYÂÜ ULÛMİ'D-DÎN ile girizgah yapılmış.
Akabinden sırayla :
Daha ilk sayfasında akıl sınırlarını zorlayan maddiyattan sıyrılıp manevi aleme kapılar açan, matematik, cebir, coğrafya, ilmi sima ve daha birçok bilgiyi içerisinde barındıran bir havas kitabı. Allah'ın rahmeti İbrahim Hakkı Hazretlerinin üzerine olsun. Keyifli okumalar
Güzel sözlü ve güleç yüzlü ol.
Konuşursan doğru konuş
Asla yalan söyleme, kendini rezil etme.
Söz verir isen yerine getir
Sözün en güzeli kısa ve anlamı derin olandır.
Sözleri güzel olanın güzelliği artar.
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki ğayreyler
Arif anı seyreyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakk'a tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve razı ol
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Tarihi bildiğimizi sanıyoruz. Oysa ki hiç bilmiyormuşuz. Bilmiyoruz çünkü araştırmıyoruz. Araştırınca öğrendiklerimiz karşısında ağzımız açık kalıyor. Gerçekten bunlar yaşanmış mı, diye hayallere dalı gidiyoruz. Üzülüyoruz. O günler geride kalmış olsa da candır, yürektir dayanmaz. Gözlerin nemlenmemesi mümkün değildir. Şöyle günümüze baktığımızda halimize bin şükür etmekten uzak olmamalıyız.
1914 - 1919 yılları arasında Türk Ermeni ilişkilerini konu alan Doğu bölgesinde yer alan Erzurum ve çevresinde yaşanılan en acılısı olaylarını, işgalleri, çekilen çile ve yaşatılan eziyetleri, zulümleri, katliama maruz kalan masum ve savunmasız insanların dramını, hikayelerini anlatılmaktadır Mehmet Dağıstanlı kaleminden. O kadar gerçekçi yazılmış ki, kalınlığına takılmadan sayfalar ilerlemektedir.. İsmini taşıyan tarihi bir romandır. Geçmiş gereceğimizi kalemi güzel olanlardan okumak ayrı bir zevktir.
Tarihi roman sevenler bu eseri kaçırmasın. Aslında herkesin okunması daha iyi ne de olsa tarih yatıyor cümleleri oluşturan sözcüklerde.
#biralıntı
"Mis gibi kavrulmuş kahvenin koktuğu kıraathanenin bir duvarında boylu boyunca uzanan rafta kitaplar, enamlar, el yazması cüzler; Kerem ile Aslı, Köroğlu, Kerbela hikayeleri vardı. Marifetname vardı. Evliya Çelebi vardı. Bu, alim olmayan fakat arif olan insanlar okurdu kıraathanedeki kitapları. Okuduklarını anlatırdı. Kahvenin bir köşesinde hemen hemen her akşam meddahın anlattığı hikayeleri dinleyenler, anlatılanları başka mekanlarda paylaşırdı."
