Hemen hemen bölümlerin hepsini, "Evet, şimdi bu yaşanılanların sadece bir rüya olduğunu söyleyecek" diye okudum. Fakat hiçbiri rüya çıkmadı. Buna sebeptir ki son bölüm beni tatmin etmedi. Nasıl ya? efekti ile son sayfayı okuyup kapağı kapattım. Son bölüme yakışır bir gerçeklik arzuluyorum :(
Ruhi Mücerret'in mezar taşıma "..." yazdıracağım, Civan Casanova'nın ise "..." diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim cümleleriyle dolu ilginç bir kitaptı. İsim seçimleri dikkat çekiciydi. Ruhi Mücerret ismi nereden bu kadar aşina geliyor diye bana dalgınlık katan düşüncelerim 201. sayfadaki alıntıyı okumamla aydınlandı: "Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım! / Mehmet Akif ERSOY, İstiklal Marşı."
Farklı bir anlatım tarzına sahip başaralı bir roman.
Beni bu kitabı okumaya iten sitedeki alıntılardı. Hakikaten okumak istememe değdi. Bu sitede olmama değiyor, güzel bir kitapla daha karşılaştım. Düşünüyorum; burada alıntılar bana önayak olmasaydı kendi koşturmacamda ne bu kitabın adını duyardım ne de okurdum. Bu yüzden memnuniyet doluyum. Siteyi kuranlara, üyelere ve beni bu siteyle tanıştıran kitap aşığı arkadaşıma bir kez daha bu yorum aracılığıyla teşekkür ediyorum.