184 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 144 days
Ahmed abimin doğum gününden daha güzel bir gün yoktur, onun şiirleriyle beslediğim yüreğimden düşen en güzel mektubu paylaşmak için. Bu kitaba inceleme olmaz, bu kitap sizi inceler ve en küçük bir açık bulup damarlarınızdan içeriye hücum eder. İşte benimki de öyle bir şey... Sevdiğim.. Hasretinden prangalar eskittim. Nasıl gidersin o yollarda
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201728 okunma
352 syf.
6/10 puan verdi
Bazen bazı şeyleri yaşarsın kimseye söylemeden, anlatmadan sadece içinde yaşarsın ama bir yerden sonra içinde yaşadıkların ağır gelmeye başlar ve bir yerde yazmaya başlarsın... Bir kağıda bir deftere bir yerlere karalarsın içinin karanlıklarını. Ama yazdıklarında bile kendi kendine anlatmak istemezsin kimseye anlatamadıklarını, kağıtlarında seslendirirken bile ağır gelir ve birilerine duyurmaya çalışırsın işte böyle durumlarda konuştuğun mektuplarını kimse duymayacak, okumayacak. Zaten bazen okunsun diye değil içindekiler seni boğmasın diye yazarsın. O yüzden bu mektupların bir sahibi olmasına rağmen gidecek bir adresi cevabının gönderilerceği bir karşı adres yoktur. Yazmışsındır, rahatlamışsındır isimsiz adressiz kalır bir köşede. Evet itiraf ediyorum benim de asla postacının kapısını çalmayacak olan bi alıcıya yazdığım mektuplarım var...
Postacı Kapıyı Çalmayacak
Postacı Kapıyı ÇalmayacakAva Dellaira · Martı Yayınları · 20142,512 okunma
Reklam
53 syf.
9/10 puan verdi
"Kalbimi kelimelerle doldurdum. Mektuplarım onun için parmaklarını yakıyor. Dudaklarını da yakacak. Dudaklarını ve bütün varlığını. Ben pervane değil, ateşim. Kıskanıyorum kelimeleri. Birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler senin kokunla sarhoş... Kimsin sen? Kadın veya serap. Tanrı'yı kıskanıyorum: seni beraber yarattık. O başladı, ben tamamladım. Sevmek yaratmak demektir." Kapakta Cemil Meriç var. Aslında derginin tamamının Cemil Meriç üzerine kurulu olduğunu düşünmüştüm ama öyle değilmiş. İlk birkaç sayfada Cemil Meriç'in hayat hikayesini, kendini Türkiye'ye adamasını, oğluyla olan röportajını okumuş olsak da diğer sayfalarda daha farklı şeylerle karşılaştım. Hayatımda ilk defa kafkaokur dergisi okudum. Belki de o gün öğretmenim hediye etmeseydi, hiç elime bile almayacaktım. Öğretmenim hediye etti falan filan ama evde öylece duruyor. Benim de elimde başka okuyacak kitap yok, e başlayayım madem dedim ve elime o alış o alış. O kadar güzeldi ki böyle bir şey beklemiyordum. Yazarlarla olan röportaj kısımları sıkıcı gelir falan diyordum ama o kısımları bile keyifle okudum. İçindeki alıntılar beni çok etkiledi. Öykü, anlatı, şiir, röportaj ve daha bir sürü şey... Çok keyifli bir zaman geçirdim elimde olduğu anlarda. İyi ki almışım elime. Bundan sonra da hiçbir sayısını kaçırmayı düşünmüyorum. Hatta yarın 3 tane daha alacağım. Ben siz de seversiniz diye düşünüyorum. Okuyacaklara iyi okumalar.
KafkaOkur - Sayı 9 (Ocak - Şubat 2016)
KafkaOkur - Sayı 9 (Ocak - Şubat 2016)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2016290 okunma
56 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Dilekçe
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
If you are my street When I turn the key It is not the door of the house that is closed, Let it be your door that opens. If you are my address, May my letters come properly; Two people talking on the phone
Sıcak Nal
Sıcak NalCemal Süreya · Can Yayınları · 2020359 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
''Bir çocuğun nefes aldığı sürece sadece kaçmayı hayal etmesi babasının başarısıdır.'' Bu söz, kitap içerisinde bulunan belki bir sitemin, belki bir öfkenin, belki de yalnız bir iç döküşün ifadeye geliş biçimi... Fakat söylemeliyim ki, o duygu durumlarının bütününden yalnızca birisi. Bazı kitapları daha fazla içselleştirir ve orada yazanları
Babaya ve Mektuplarım
Babaya ve MektuplarımÜmit Dağcı · Vaveyla Yayıncılık · 201914 okunma
560 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
“Ben insanları kendi anlatmalarıyla tanımam,” demiştin. Kitaptan yaptığım ilk alıntı bu cümle olmuş. O kadar haklı ki kesinlikle katılıyorum. Bu mektuplar da Sabahattin Ali’yi tanıyabilmek adına çok önemli. Ne kadar sevilip sayılan biri olduğunu görüyorsunuz. Onu ailesinin, eşinin, dostunun, öğrencilerinin gözünden okuyorsunuz. Çok güzel bir eser ortaya çıkmış mektuplar kitaplaşınca. Üstelik bu mektuplar döneminin aynası gibi. Siyasal - toplumsal olaylar herkesi bir şekilde etkileyince mektuplara da yansımış haliyle. Daha kitabın ortalarındayken keşke benim de mektuplarım olsa diye düşündüm. Neticede söz uçar yazı kalır boşuna söylenmemiş. Böyle somut hatıralara sahip olmak ne güzeldir. Tabii pek de kıymetlidir. Hele o dönem günümüzdeki iletişim imkanları yokken. Sevdiğiniz birinden mektup gelmesi için günlerce, haftalarca beklediğinizi bir düşünün, ne sancılı süreç! Uzun lafın kısası edebi kişiliği ve eserleri dışında da Sabahattin Ali’yi merak ediyorsanız mutlaka okumanızı öneririm.
Hep Genç Kalacağım
Hep Genç KalacağımSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20081,169 okunma
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.