İngiliz edebiyatı duayeni Mina Urgan'ın anıları ne zamandır aklımdaydı. Yaşlılığıyla başladığı anıları, serbest çağrışımla geçmişin yazar çizer, sanatçıları arasında adeta dans eder nitelikte. Sonra çocukluk ve gençlik anılarıyla edebiyatçılar geçidi devam ediyor. Kendi komunistliği ve Tanrıtanımazlığıyla gurur duyan bu yaşlı teyzeyi belki
Halide Edip'i bu kitabı okuyana kadar hiç tanımaştım. Otobiyografi olan bu kitap hem yazarın hayatını hem de döneminin akislerini muhteva eden bir kitap. Dikkatimi çeken bir hususta yazarın bir eğitimde de uğraş verdiğiydi. Bu durum bana Kazım Karabekir'i hatırlattı o da doğudaki yetimler için uğraşmış ve eğitim alanında hizmette bulunmuş. Kitaba biçim olarak baktığımda çok fazla geçiş olduğu gözüme çarptı yani paragraflar arası bağlantılar zayıf kanaatimce. Ama eski Osmanlı Türkçesine aşina olmak ve öğrenmek için de bence güzel bir eser. Okunmasını kesinlikle tavsiye ederim.
Kitabın karakter kablosu biraz kalabalık olduğu için çözene kadar baştaki soyağacına bakmak bir şeyleri netleştiriyor. Kaç kuşak anlatılmış kaç ölüm kaç düğün kaç doğum görmüş bir Mor Salkımlı,Yolun Sonundaki Ev. Kitapta da dediği coğrafya kaderdir. Dönemin siyasi olaylarından faili meçhullerden hapise atılıp işkence görenler enseden tek kurşunla öldürülenler. Doğu’nun kaynayan kazan halleri her şey o kadar net anlatılmış ki. İlk başta biraz sıkıcı gelirse sakın vazgeçmeyin. Okudukça kitabın içine girip siz de yaşıyorsunuz kimi yerlerde şok olup kimi yerlerde duygulanıyorsunuz. Yazarın okuduğum ilk kitabı değildi. Diline yazımına anlatış şekline çok alıştığım. Ama bu yazdıkları gerçekten bambaşkaydı. Belki gerçekleri yüzümüze vurduğundan biraz dramatik biraz acıklı ama maalesef gerçekler hep acıtıyor. Ülkemizin “Bam Teline” dokunmuş bence. Herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Füreya bitti. Cumhuriyet Döneminin ünlü seramik sanatcısıdır kendisi. Nedense Mor Salkımlı Ev kitabına çok benzettim ikiside biyoğrafik kitap olduğu içindir sanırım.
Füreya’nın babası Mustafa Kemal’ın sınıf arkadaşıdır ve savaş boyunca Büyük Önder’in yanında yer almıştır. Bu vesile ile Füreya Atatürk ile dokuz yaşında iken tanışma fırsatı bulur.
alide Edip Adıvar anılarını iki cilt halinde kaleme almış, #Morsalkımlıev çocukluk günlerinden 1918 yılına kadar olan dönemi anlatıyor. Çok etkileyeci, kendimi mütemadiyen o mor salkımlı evin bahçesinde ahşap bir sandalyede otururken tahayyül ediyorum. Arka fonda ise yeni keşfettiğim şarkı, tavsiye edilesi..
Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecinin hissedildiği kritik bir dönemde kaleme alınan Yeni Turan, 1913 yılında Tanin Matbaası'nda basılmıştır. Roman Asım karakterinin ağzından aktarılır ki kendisi, anlatacağı hadiselerin karanlık noktaları aydınlatacağını ve bunların Türk tarihini aydınlatma noktasında önemli olduğunu ifade etmiştir. Roman
