227 syf.
10/10 puan verdi
Şair mi daha kudretli, padişah mı?
Muhibbî mi daha muhteşem, Süleyman mı?
Süleyman ne vakit Kanunî oluyordu,
ne vakit Muhibbî?
Bir aşk ve iktidar adamı.
Bir bilek, bir cihan, bir padişah.
Kalbiyle şair, aklı ve zekasıyla hükümdar!
İşte bu güzel cümlelerle anlatılan 
Kanuni Sultan Süleyman 'ın en derin ve kalbe dokunan sözlerle bizi mest eden şiirleri ile dolu bir eserdir bu kitap.
İskender Pala , Muhibbî'nin şiirlerini araştırıp bulup, bizim anlayacağımız bir dile indirgeyerek ve zaman zaman cümleleri açıklayarak bu şiir deryası olan kitabı ortaya çıkarıyor.
Kanunî; güçlü, zeki, mal ve gönül zenginliğinin yanında söz zenginliğiyle de meşhur biridir. Öyle ki en çok da şiir sanatında bu özelliği karşımıza çıkıyor. Üzülürken, severken, acı çekerken, ağlarken şiire sığınmıştır. Ve şiirde manayı aramaya gayret etmiştir. Bunu şiirlerini titizlikle okuyan herkes görebilir.
Sevdiği kadına olan aşkı ve hasretini, dünyanın gelip geçiciliğini sık sık işlemiştir.
"Gam gelecek olursa gönlüm onu karşılamaya çıkıyor." diyerek gamına da hoş der, cefasına da..
"Derdimin bütün kederini sayfa sayfa gönlüme yazdım. Ta ki aşka düşenler gelip ders ders onu benden okusunlar." (sf:151)
Farklı dizelerine sığınıp okuyunca, size iyi gelmesi dileğiyle...
