264 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 hours
Bu kitap hakkında ne söylesem, doğru olur bilemiyorum. Emin olabildiğim bir fikrim olduğundan dahi emin değilim zira. Çok ilginç bir üslup ile kaleme alınmış, içeriği itibari ile ise pek ilginç olmayan bir kitap. Alışıldık bir konu anlatıyor Sally Rooney bize, hiyerarşik lise ortamında ötekileştirilen genç bir kadın ve gözler önünde, basamakların tepesindeki iyi çocuk… Buraya kadar sıkıntı yok, açıkçası insanların okudukları bir takım yapıtları klişe olarak nitelendirmesini anlamıyorum. Tarih boyunca edebiyatta süregelen bir durumdur çünkü bu. Klasisizm akımı doğar, yazarlar benzer konuları işler, ardından Romantizm çıkar yine aynı mesajlar yazılır aktarılır okuyucuya. Mesele bu olmamalı. Önemli olan ne anlattığı değil nasıl anlattığı da olmalı, değil mi? Yazar bu konuda özgün bir iş başarmış fikrimce, çok farklı bir dil. Tamamen yer mekan betimlemesinden soyutlanmış bir anlatım, öyle işte. Dersiniz ki, okudun da ne oldu? Bilmiyorum. Sanırım bilmeme de gerek yok. Yine edebiyatın tek amacı bu olmamalı çünkü. (Bunu hiç okumasam da olurdu diyen dostlara istinaden yazmak istedim.) Yine de yazarın duygu yönünden fazlaca sönük kaldığı yadsınamaz bir gerçek olsa da, ben sanki en başta niyeti zaten buymuş gibi hissettim. Bambaşka bir bakış açısıyla anlatılan, romantizm ve dostluğun iç içe geçtiği, ilişkilerde bireylerin iç dünyasına da ışık tutan bir hikaye. Sonuç olarak merak ediyorsanız buyurun okuyun derim sizden bir şey eksiltmeyeceği kesin :) Olmadı dizisini izleyebilirsiniz. Farklılıklara ilgi duyan bir kişilik olarak ben sevdim diyorum, neticede hayatın her anı gibi yeni bir deneyimdi.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196.3k okunma
376 syf.
7/10 puan verdi
İşçi kenti oluşu, takındığı muhalif tavır, geçmişte ve günümüzde gösterişli futbol ile onun gösterişli yıldızlarından uzak kalmasıyla Liverpool; her zaman önemli bir futbol kültürü olmuştur. Ben bir futbol fanatiğiyim kendimi bildim bileli, bu alandaki en özel zevkim de İngiltere Premier Ligi'ni izlemektir. Takımım ise tabii ki Liverpool, bu
Liverpool FC
Liverpool FCJonathan Wilson · İthaki Yayınları · 201725 okunma
Reklam
494 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
“İki ay sonra hiç ayrılmayacağız!” dedi Baran tutkulu bir sesle. “Sana söylemek istediğim bir şey var.” “Benim de sana.” “İlk önce sen söyle…” “Seni seviyorum.” ☆☆ Bana göre bir kitabı incelerken en önemli husus yazıldığı zamana göre değerlendirilmesidir. Ne zaman yazılmış, ele alınan konu o dönem sıkça yazılır mıymış şeklinde düşünülerek fikir
Rehine
RehineSümeyye Akarçay · Optimum Kitap · 2015146 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
keşfettiği bir böcek türünün yanına adı yazılır da hatırlanır umuduyla uzaklara her yerden kum fışkıran bir diyara yolculuk yapan adamın hikayesi anlatılıyor. kahramanımızın kum dolu bir köyde başından geçenleri okuyoruz. kitap dili bence akıcıydı okuduğum ilk Abe kitabı olduğu için başlamaya karar vermem uzun sürse de severek okudum. ilk başta kahramanımızın sırf farklı böcek türü bulmak için çıkması biraz farklı ve üzücü geldi. herhalde yaşadıklarından sonra pişman olmuştur diye düşünürken sonu iyice şaşırtıyor insanı. kumların kadınının nasıl hayata baş kaldırmadan kaderine boyun eğip yaşadığını anlayamadım bir türlü sadece o değil diğer insanların da öyle. bir şeyler yanlıştı ama bir türlü çözemedim.ne hissedeceğimi bilemedim.
Kumların Kadını
Kumların KadınıKobo Abe · Monokl Yayınları · 20172,140 okunma
256 syf.
·
Not rated
Beyaz Zambakların Ülkesi Finlandiya
Kitap, tamamen Finlandiya’nın olduğu noktadan kendini nasıl taşıdığını anlatıyor bizlere. Sadece eğitim açısından değil, ülkenin değerlerinin de nasıl değiştiği anlatılıyor. Finlandiya, İsveç baskısı bir ülke altındayken bundan kurtulmayı başarıp bir ülke olma adımlarını sağlam adımlarla atmaya başlamıştır ve bunu da eğitimle yapmaya
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · İndigo Kitap · 2020100.5k okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
Okurken Netflix’teki “You” dizisinin sahneleri aklından geçen bir tek ben değilimdir herhalde :) John Fowles’in ilk romanı olmasına rağmen, gayet akıcı , psikolojik tahlilleri bol ve benim bir kitapta en sevdiğim yönlerden biri birçok sanatçının eserini konu alıp , sözünü geçirmesiiydi. (Örn: Shakespeare-Fırtına özellikle ona Caliban demesinde
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248.5k okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.