240 syf.
10/10 puan verdi
GÜZEL OLDUĞUNUZ KADAR KÜSTAHSINIZ DA
Televizyon belgeselcisi Nebil Özgentürk’ün kaleminden Türkiye’nin sanat hayatında önemli ayak izleri bırakmış sanatçı, oyuncu, yazar gibi aydınların hayatlarına dair anekdotların aktarıldığı arşive dahil edilmeye layık güzel bir kitap.
Oğuz Atay’dan Yaşar Kemal’e, Türkan Şoray’dan Ahmet Arif’e, Yahya Kemal Beyatlı’dan Nazım Hikmet’e, Kerime
360 syf.
·
Not rated
SESİN BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLÜYORDU
“Kendi öyküsünü tamamlamak ve kendinden öte hayatlara bir el uzatmak fikriyle çıktığı bu yolda ona Ali Nesin, Sevinç Erbulak, Barbaros Şansal, Fırat Tanış, Enver Aysever, Serra Yılmaz, Ece Temelkuran, Filinta Önal, Mine Söğüt, Yekta Kopan, Bülent Ortaçgil, Nebil Özgentürk, Sevan Nişanyan, Fazıl Say, Ercan Kesal, Ezel Akay, Atilla Birkiye, Murat
Dikkat spoiler içerir.
Daha önceden Dokunan Yanar adındaki Fetullah düşmanı kitabı yazdığı için onlar tarafından içeri atılan yazarın, bu sefer de 2016 yılında Fetö üyeliği suçlaması ile hapse girmesine sebep olan dava ile ilgili yaptığı savunmayı da içeren bir araştırma eseri. Tutuklanacağını önceden bilen yazarın, Cumhuriyet gazetesi davasının nasıl geliştiğini, atanan bilirkişinin bilişim adına hiç bir şey bilmemesi i, Hüseyin Gülerce, Latif Erdoğan, Cem Küçük gibi zamanında Fetullah Gülen'in yanında olup da şimdi hükumetin yanında olan isimlerin Cumhuriyet gazetesi hakkındaki iddialarının delil olarak nitelendirilmesi ve soruşturma dosyasına eklenmesi gibi konular anlatılıyor. Nebil Özgentürk ve bir kaç gazete üyesinin hakkında arama kararı olmamasına rağmen evlerinin aranması, soruşturma hakkındaki bilgilerin normalde gizli kalması gerekirken Yeni Şafak vb medyaya servis edilmesi, gazetecileri suçlayan ihbarcıların AKP ile olan resmi ilişkisi, sosyal medya üzerinde paylaştıkları, yazarın Twitter hesabında yazdıklarının delil olması gibi konulara da yer veriliyor. Yazarın yargılanma süreci hakkında bilgi edinmek isteyenlerin ve Cumhuriyet gazetesine neler olduğunu merak edenlerin okuması gereken kitaplardan biri.
Yusuf Atılgan yine harika bir bilinç akışı tekniğiyle, kafa yorduran, okuyucuyu anlamak için başa dönmeye zorladığı kadar kendisi de hikayede sürekli kendi geçmişine, annesinin geçmişi ile ilgili olarak anlattıklarına geri dönen bir kitap yazmış. Kitabı üstüste iki kez okudum. O kadar çok isim vardı ki hepsi birbirine karışmıştı. Bu kitabı okurken
Değerli kardeşim,dostum,duygudaşım,fikir ve bilgi işçisi sevgili Ömer.Medyascope YouTube kanalının sahibi.Mikrop dergisinin editörü ve yazarı.Kendisiyle her sohbet ettiğimde;"Senden çok şey öğreniyorum"dese de,onun mütevazı ve naif tarafının yansıması bu sözler.Bana bu değerli seçkiyi ilk hediye ettiğinde,ne kadar büyük bir hazineye
Meyhane. Ya da orjinal adıyla L'ASSOMOIR. Natüralistler, tıpkı doğa olaylarında olduğu gibi, insanların hayatında da bir "belirlilik(determinzm)" olduğuna inanırlar. Yani onlara göre "Sebebler, belirli şartlar altında her daim aynı sonuçları verir. Zola bu "Irsiyetin de (soyaçekim) yerçekimi gibi kendine mahsus kanunları olduğuna inanmıştır". Yani atalardaki üstünlük, başarılı veya sakatlık, bozukluk gibi özellikler giderek artarak nesiller boyu aktarılır. Sonuç olarak ayyaşlar fahişeler veya başarılı insanlar görürüz. Zola'nın incelemeler sonucunda vardığı sonuç ise şudur ; "İnsanın kaderini yaşadığı çevre ve soyu(genleri) belirler.
Mükemmel bir Natüralizm örneği olan bu kitapta ana kahramanımız Gervaise sefalet içinde yaşarken kocası tarafından terk edilir, kısa süre sonra Coupeau ile evlenen Gervaise işleri bir süreliğine yoluna soksa da romanın sonu Natüralizme yakışır şekilde son bulur. Natüralizm izleri olarak Gervaise'nin aksayan ayağının büyükannesinden gelmesi, ve kızları Nana'nın ( Nana adlı romanda daha detaylı işlemiştir Zola bunu) fahişe oluşu gösterilebilir.
Kitabın 69 basım Nebil Fazıl Alsan çevirisini okudum. İsimlerin orjinalinin değilde telaffuzunun yazılması ve sık sık rastlanan yazım hataları okuyucuyu duraksatsa da sonunu merak etmenizi engellemiyor.
Kaynakçalar:
Kabaklı, Ahmet ; Türk Edebiyatı Cilt I sayfa 361-366
