Three Pines'te de dünyanın her yerinde olduğu gibi bahar tüm ihtişamı ile doğayı canlandırmaya uğraşırken, Kutsal Cuma Yortusundan iki gün sonra, Madeline'nin ani ölümü bu ihtişama gölge düşürmekteydi. Tüm dostları onun kalbine yenik düştüğünü zannederken adli tıp raporları Madeline'nın cinayete kurban gittiğini raporluyordu...
Medyum Jeanne'nin dinlenmek için geldiği köyde Madeline, ev arkadaşı Hazel, Clara, Peter, ünlü şair Ruht ve birkaç arkadaşları daha Hayalet Ev olarak bilinen eski Hadley Evi'nde yapılacak seansta korkuları ile yüzleşmek için orada toplanmaya karar verdiklerinde, bu toplantının onlara neler sunacağından habersizlerdi...
Başmüfettiş Armand Gamache,Madeline'nin cinayet davasını soruştururken yıllar önce hapse attırdığı Pierre Arnot'un özel hayatı ve ailesi ile ilgili basına sızdırdığı haberlerden dolayı zor günler geçirirken çocukluk arkadaşı Michel Brebeuf ile neler yapabileceği hakkında fikir alışverişi yapıyor fakat onun tavrına anlam veremiyordu....
Dostluk ve ihanetin, aşk ve kıskançlığın, ön yargıların yanıltıcılığı ile dolu bu döngüde Başmüfettiş Armand katili çok güvendiği zekası ile alt etmeyi hedeflerken, kendisine kurulan tuzaklardan zarar almadan çıkmayı başarabilmek için ne yapması gerektiğine karar vermekte zorlanıyordu...
Eser, sakin ilerleyen alışılmışın dışında bir polisiye. Çevrisinde mi kaynaklı bilemedim fakat kitabın içine girmeyi başaramadım. Neredeyse her sayfada Fransızca bir cümle çevirmenin notu olarak sayfa altında yer alıyor. Tekrarlar çok fazla bu da okurken sıkılmama sebep oldu...
Polisiye kitap severler için yazılmış bir kitap diyebilirim. Kendinizi bir cinayet soruşturması içinde buluyorsunuz ve katili son sayfaya kadar aramaya devam ediyorsunuz.
Louise Penny
“Cosy mystery”akımının günümüzdeki temsilcilerinden Louise Penny’nin bu kitabını nedense sevemedim .Agatha Christie’nin izinden giden Penny , yurt dışında da çok ünlü bir yazar ve epeyce hayranı var. Küçük bir kasabada işlenen iki cinayet ve onların ardından gelişen olaylar , her birine aynı önem verilen kasaba sakinleri ve hiç akla gelmeyecek bir katil. Fitzek ve Dorn gibi psikolojik gerilim kitaplarına ve gotik edebiyata düşkün olan okurları tatmin edecek gibi gözükmüyor ama eski polisiye tadında , içinde cinsellik ya da kanlı sahneler bulunmayan polisiye severler hoşlanabilir
Eskiden ailemle bir araya geldiğimizde katil kim oynardik. Oyunu bilmeyenler için anlatayim hemen. Kaç kişi varsa o kadar kibrit oluyor birisi kirik oluyor kirik kibriti çeken arkadaş katil oluyor ve kimseye belli etmeden göz kirparak herkesi öldürmeye calisiyor. Oyunu oynarken çok keyif alirdim. Gerçekten bi katil var gibi gelirdi aramizda o an (:
Kitaba gelecek olursak işte tam olarak boyle bütün kitap boyunca katili aradik. Suphelendik ve artik sadede gelelim dedim içimden. Gerilim seviyorum ama bu biraz farklı oldu benim için. Durağan ilerliyor, sürekli gerilim yok sadece şüphe ve arayış içinde oluyorsunuz. Pek benlik değilmiş yani anlayacaginiz. Hepinize keyifli okumalar hoş malin
olağanüstü bir cinayet
Ilk başta çok sıkıldım, hatta kitabı bırakmayı bile düşündüm ama sonra saygısızlık olmasın diye devam ettim. Iyiki de devam ettim, sonrasında sürükleyici bir hal alıyor. Ilginç bir cinayet ve tahmin ettiğim kişinin katil çıkması. Belki siz çok şaşıracaksınız katili öğrendiniz de, sadece dikkatli bir şekilde ipuçlarını takip edin gerisi gelir..
Kitabı çok beğendim 479 sayfa nasıl bitti anlamadım.Konusu Morrow ailesi ölen babalarını anmak için eski,otele çevrilen bir malikanede toplanıyorlar ve içlerinden birisi öldürülüyor o sırada orada eşiyle evlilik yıldönümlerini kutlamak için orada bulunan Armand Gamache olaylara el atıyor agatha christie sevenlerin okuması gereken bir kitap tavsiye ederim