Ursula K. Le Guin benim hayatımda çok önemlidir, büyümeye, kadınlığa, insanlığa, edebiyata, bakmaya ve görmeye dair birçok şey onun kalemi ile şekillendi kafamda (bunlar sadede kitapligimda gözüme çarpan kitapları,hepsini aramadım) Rüzgargülü okumadığım birkaç kitabından biridir.2666 üstüne çok iyi bir şey okumalıydım onu da Ursula'da bulacağımı biliyordum. Rüzgargülü muazzam bir yapıt, hem onun hem de okuduğum öykü kitaplarının içinde en iyilerinden. Ursula bize yeni ve değişik dünyalar bahşediyor, bunu da altını doldura doldura felsefe ve siyaset ile harmanlaya harmanlaya yapıyor. Deliliğe, toplumsal deliliğe, yasa, insana, doğaya, duygulara dair bazıları umut yüklü, bazıları bambaşka dünyalarda geçen, insanı ve hayvanları,tabiatı bambaşka gözlerle görmemizi sağlayan,sistemi eleştiren, kadın sorununa göz kırpan, müthiş, yaratıcı, çok katmanlı,çarpıcı, düşündürücü bir eser. Bazı öyküler çok kolay okuma sunmuyor ama alışınca keyifle okunuyor.Onun düşünce sisteminin ve kafasındaki evrenin ne kadarını anlayabildiğimi bilmiyorum.Uçsuz bucaksız bir zihni var.URSULA iyi ki bu dünyadan geçtin, iyi ki seni okuyabildim, her satırına şükranla...
İlk başta baş karakter kızı sevemedim bir türlü sonradan güldürmeyi başardı
Cerezlik güzel kitap.. Ayakkabı bağcıyı hediyesi çok ince bir hediyeydi... Evlenme zamanlarınıda görseydik güzel olurdu çocuklarının yaramazliklarini vs..
Kitap kapağı hoşuma gitti zebani ayrıntısıda bir yerde olsaydı çok güzel olurdu
Kitap genel olarak çok özeldi ancak Son nöbet kısmını okurken, öyle derinden etkilendim ki defalarca okudum. Öyle içten, öyle doğru, öyle haklıydı ki. Mutlaka ama mutlaka okuyun.
Rüzgargülü
“Rüzgargülü, sen çok güzelsin ama en çok denizdeyken güzelsin. Neden biliyor musun?”
“Neden?”
“Çünkü denizdeyken mutlusun ve hiçbir şey sana mutluluk kadar yakışmıyor…”
Tam da sıcakların fazlaca olduğu ve insanın sıcaktan kitap okumak istemediği şu dönemde içinizi ısıtacak ve okumanızı sağlayacak, elinizden bırakamayacağınız kadar akıcı ve eğlenceli bir kitap…
Yazarın eğlenceli bir üslubu var ama bana hitap etmedi. Gençlik dizisi tadında bir kitap, 15-25 yaş aralığındaki gençlere tavsiye ederim. Belki başka bir kitabını okumaya çalışırım.
Beyza Gediz’i sadece bir baş belası olarak adlandırmak ona hakaret olacaktır zira o küçük bir zebanidir. Babası “yaramazlıklarından” ötürü ceza olarak Beyza’yı, iş arkadaşı Meriç ve ailesinin yazlığına gönderir. Aileyi kısa sürede çıldırtıp kendisini geri göndereceklerinden emin olan Beyza’nın hesaba katmadığı iki şey vardır: Aybars ailesi onun şakalarına aynı şekilde karşılık vermektedir ve ailenin oğlu Aras, Beyza’ya güzel bir yaz geçirtmeye kararlıdır
Rüzgargülü’nü yazıldığı dönemde okumuştum ve yıllar sonra, daha büyümüş halde tekrar okumak çok güzeldi
Beyza’yı çok sevdim. Her ne kadar sevmesi zor bir karakter gibi dursa da kırgınlıkları ve zebanilikleri ile sizi hemen kendine çekiyor.
Aras ise ayrı bir konu Meriç’i yazarın Çirkin Ördek Yavrusu kitabından hatırlayanlar olacaktır. Hatta ufak bir sahnede Nazlı ve Atlas da ekibe katılıyor Aras tam bir babasının oğluydu. Eğlenceli, gıcık ve romantik.
Rüzgargülü akıcı ve eğlenceli bir kitaptı. Her yaştan okurun okuyup seveceğine eminim. Alın ve hemen okuyun